
Gerginliğin tırmanmak için bahane aradığı Akdeniz sularında, insani yardım taşıyan bir gemiye yönelik drone tehdidi... İsrail'in, 'Sumud' adlı yardım filosunu vuracağı yönündeki açıklaması, uluslararası sularda kabul edilemez bir provokasyon olarak yankılandı.
Ersin Celik'in aktardığına göre, durum sandığımızdan daha karmaşık. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın ağzından dökülen o sözler: "İsrail, uluslararası sulara bile olsa, Filistin'e yardım götüren gemiyi vuracak". Bu, sadece bir tehdit değil, aynı zamanda uluslararası hukukun çiğneneceğinin resmen ilanıydı.
Drone'lar ve Hukuk İhlalleri: Yeni Bir Kriz Kapıda Mı?
Peki ya drone'lar? İsrail'in insansız hava araçları, Sumud filosunu takip ediyor mu? Celik'e göre evet. Ve bu drone'lar sadece gözlemlemiyor; potansiyel bir saldırının da habercisi olabilir. Aman tanrım, düşünsenize: silahsız, sivil bir yardım gemisine drone saldırısı!
Avrupa yetkilileri ise bu tehdide kayıtsız kalmadı. Almanya Dışişleri Bakanlığı, İsrail'e bir nota vererek, uluslararası sularda böyle bir eylemin kabul edilemeyeceğini iletti. Fakat İsrail tarafı – her zamanki gibi – kulağının üzerine yatıyor.
Sumud: Direnişin Sembolü Mü, Hedef Mi?
Sumud, Arapça'da 'direnme' anlamına geliyor. Ve bu filo, Gazze'ye insani yardım götürmek için yola çıktı. İçinde aktivistler, gazeteciler ve – inanın bana – sıradan vatandaşlar var. İsrail ise onları 'terörle bağlantılı' olmakla suçluyor. Kanıt? Yok. Delil? Belirsiz.
Celik'in vurguladığı bir diğer nokta: İsrail, daha önce de benzer insani yardım filolarına saldırmıştı. 2010'da Mavi Marmara baskını hâlâ hafızalarda. O zaman 10 kişi hayatını kaybetmişti. Şimdi aynı senaryo tekrarlanıyor olabilir mi? Kimse garantî veremez.
Uluslararası Tepkiler ve Sessiz Kalınan Noktalar
Almanya'nın notası sembolik olmaktan öteye gitmiyor mu? Bana sorarsanız, evet. Çünkü İsrail, Batı'nın gözünde 'dokunulmaz' statüsünü koruyor. BM ise – her zamanki gibi – etkisiz. Sonuç: Sumud filosu, drone tehdidi altında yoluna devam ediyor.
Peki ya Türkiye? Hükümet, İsrail'in bu tehdidine sert tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı, 'uluslararası hukukun ihlal edilemeyeceğini' vurguladı. Fakat somut adımlar henüz belirsiz.
Özetle: Sumud filosu, sadece bir yardım gemisi değil; aynı zamanda uluslararası hukukun ve insani değerlerin bir test alanı. İsrail'in drone'ları takip ederken, dünya da İsrail'i izliyor. Ve eğer bir saldırı olursa – ki umarız olmaz – bu, bölgedeki gerilimi patlama noktasına getirebilir.