Foça'nın lacivert suları, bu yıl çok daha anlamlı bir heyecana tanıklık etti. Teknofest rüzgarı İzmir'de eserken, kıyıya vuran dalgalar adeta 'milli teknoloji' marşı söylüyordu. İnsan kalabalığının nefesini kesecek o muhteşem buluşma ise ufukta belirdi.
TCG Anadolu, devasa gövdesiyle Mavi Vatan'ın gurur abidesi olarak demir aldı. Ona eşlik eden Savarona ise tarihiyle, zarafetiyle adeta bir kontrast oluşturuyordu. İşte o an... İki efsanenin aynı karede buluşması, objektiflere yansıdı.
Göğüsler Kabardı, Yürekler Gururla Çarptı
İnsanlar sahile akın etti. Kimi telefonunu kaldırmış, o anı ölümsüzleştirmeye çalışıyor; kimi ise sadece bakıyor, bu gururu içine çekiyordu. Yaşlı bir amcanın gözlerindeki parıltıyı unutmak mümkün mü? "Bizim çocuklar yapmış," derken sesi titriyordu. O an, teknolojinin soğuk yüzünün ardındaki insan hikayesini hatırlattı herkese.
Festival alanında ise durum farklı değildi. Stantları gezenler, yerli ve milli teknolojileri incelerken bir yandan da denizdeki ihtişamı kaçırmamak için boyunlarını uzatıyorlardı. Drone'lar havada adeta bir dans gösterisi sunarken, suyun üstündeki bu dev çelik kuşlar da onlara eşlik ediyordu.
Sadece Bir Festival Değil, Bir Mesajdı
Aslında olan biten, sıradan bir teknoloji festivalinden çok daha fazlasıydı. Bu, Türkiye'nin kendi teknolojisini, kendi mühendisliğini, kendi deniz gücünü tüm dünyaya haykırışıydı. TCG Anadolu, sadece bir gemi değil; bir imkan, bir ihtimal, bir hayalin somutlaşmış haliydi.
Savarona ise geçmişle gelecek arasında köprü kuruyordu. Tarihin sayfalarından gelen bu zarif yat, modern bir teknoloji harikasıyla yan yana gelerek, Türkiye'nin hikayesini anlatıyordu: Köklerine sahip çıkan, ama aynı zamanda geleceği de inşa eden bir ülke...
Hava gösterileri, sualtı robotları, insansız hava araçları... Hepsi muazzamdı elbette. Ama o gün, insanların hafızasına kazınan asıl görüntü, mavinin üstündeki iki devdi. Sosyal medya patlamıştı zaten. #TCGAnadolu ve #Savarona etiketleriyle paylaşılan fotoğraflar, kısa sürede binlerce beğeni topladı.
Akşamüstüne doğru, güneş batarken, iki gemi de ışıklarını yakıp uzaklaşmaya başladı. İzmir Körfezi'nde bıraktıkları iz ise sadece suyun üzerinde değil, tüm izleyenlerin yüreğindeydi. Teknofest bitmiş olabilirdi, ama o gün yaşanan milli gurur, orada bulunan herkes için sonsuza dek sürecek bir anı olarak kalacaktı.
