Gökyüzüne bakıp da 'Acaba şu kuşlar gibi uçabilir miyiz?' diye düşünmeyen var mıdır? İnsanoğlunun bu tutkusu, nihayet 20. yüzyılın başında somut bir başarıya dönüştü. Hem de öyle böyle değil, tüm dünyayı değiştirecek bir devrimle!
Kanatlı Rüyaların Peşinde
Aslında Wright Kardeşler'den çok önce, 1800'lerin sonlarında birçok mucit bu alanda kafa yoruyordu. Otto Lilienthal gibi isimlerin planör denemeleri, adeta 'uçma ihtimali' konusunda insanlığa umut veriyordu. Ama tabii işin içine motor girince her şey değişti.
1903 yılı 17 Aralık sabahı, Kuzey Karolina'nın rüzgârlı sahillerinde tarih yazıldı. Orville Wright, tam 12 saniyelik ilk uçuşuyla 'uçan makine' fikrini gerçeğe dönüştürdü. O gün toplam dört uçuş yapıldı ve en uzunu -inanın bana- sadece 59 saniye sürdü!
İlk Uçuşun Şaşırtıcı Detayları
- Uçak, 'Wright Flyer' adını taşıyordu ve kanat açıklığı 12 metreydi
- 12 beygir gücündeki motor, aslında bisiklet tamircisi Charlie Taylor tarafından yapılmıştı
- İlk uçuş sadece 37 metre mesafe katetti - bugünkü Boeing'lerin pistte aldığı mesafeden bile az!
Peki ya sonrası? İşte orası daha da ilginç... Wright Kardeşler, buluşlarını 1905'e kadar gizli tutmayı başardılar. Ta ki 'Flyer III' ile tam 39 kilometrelik bir uçuş yapana kadar! Artık havacılık çağı resmen başlamıştı.
Modern Havacılığa Giden Yol
O ilk uçuştan sonra teknoloji inanılmaz bir hızla gelişti. 1914'te ilk yolcu uçuşu, 1927'de Atlantik'i geçen Lindbergh, 1930'larda jet motorlarının icadı... Her biri ayrı bir hikaye aslında.
Bugün gökyüzünde gördüğümüz devasa yolcu uçakları, o 12 saniyelik uçuşun torunları sayılır. Kim bilir, belki de bir gün Mars'a giderken yine Wright Kardeşler'in ruhuna şükran duyacağız!
