
New York'ta, tam da Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde, dünya su krizine çare aranırken Türkiye'den ses getiren bir proje konuşuluyordu. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, kürsüdeydi ve anlattıklarıyla salondakileri adeta büyüledi.
‘Yarının Köyleri’… İsmi bile insanda merak uyandırmaya yetiyor aslında. Nedir peki bu proje? Kısacası, teknolojiyi doğanın kucağına yerleştiren, dijitalleşmeyle kırsalı buluşturan bir vizyon. Dijital tarım uygulamalarından akıllı köy yaşamına, sürdürülebilir enerjiden su yönetimine kadar her detayı düşünülmüş.
BM'de Yankı Uyandıran Sunum
Bakan Yumaklı, yaptığı konuşmada projenin sadece bir altyapı çalışması olmadığını, aynı zamanda bir ‘yaşam felsefesi’ olduğunu vurguladı. Şöyle dedi: "Amacımız, kırsalı cazip hale getirerek genç nüfusu toprakla buluşturmak. Teknolojiyi kullanarak tarımı geleceğe taşımak." Gerçekten de bu sözler, salonda oldukça olumlu karşılandı.
Proje, suyun verimli kullanımından yenilenebilir enerjiye, dijital eğitimden sağlık hizmetlerine kadar pek çok bileşeni içeriyor. Yani sadece ‘tarım’ değil, ‘yaşamın ta kendisi’ diyebiliriz.
Peki Neden Önemli Bu Proje?
Belki de en can alıcı nokta burası: Kırsalda yaşam, maalesef son yıllarda cazibesini kaybetti. Gençler şehirlere göç ediyor, tarım arazileri boş kalıyor. ‘Yarının Köyleri’ işte tam da bu soruna parmak basıyor. Dijital altyapı, uzaktan eğitim, tele-sağlık gibi imkanlarla köyde yaşamayı yeniden cazip hale getirmeyi hedefliyor.
Bir diğer önemli nokta da su yönetimi. BM Su Konferansı'nda da altı çizildiği üzere, küresel bir su krizi kapıda. Bu proje, suyu verimli kullanan akıllı sistemleriyle aslında dünyaya da örnek teşkil ediyor.
Bakan Yumaklı’nın dediği gibi: "Bu proje, sadece Türkiye için değil, tüm insanlık için bir umut ışığı." Oldukça iddialı bir cümle, kabul. Açıkçası, işin pratiğe döküldüğünü görmek için sabırsızlandığımızı da itiraf etmeliyiz.
Sonuç olarak, ‘Yarının Köyleri’ projesi, Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınma ve dijital dönüşüm alanındaki iddiasını gösteriyor. BM gibi bir platformda tanıtılması da ayrıca anlamlı. Bakalım, bu proje gerçekten de ‘yarının köylerini’ inşa edebilecek mi? Hep birlikte göreceğiz.