Dijital Çağın Kara Salısı: AWS ve Azure Çöküşü İnterneti Felç Etti!
AWS ve Azure Çöktü: İnternet Felç Oldu!

Dijital dünyanın kalbi bugün bir an için durmuş gibiydi. İnternetin temel taşlarından Amazon Web Services (AWS) ve Microsoft Azure'un aynı anda yaşadığı teknik arıza, adeta dijital bir kıyamet senaryosunu andırıyordu. İnsanlar bir anda kendilerini bağlantısız, çaresiz ve -dürüst olalım- biraz da panik içinde buldular.

Olay öyle sıradan bir kesinti değildi. Dünyanın en büyük iki bulut servis sağlayıcısının neredeyse senkronize şekilde devre dışı kalması, internet ekosisteminde domino taşı etkisi yarattı. Kimse böylesine büyük bir çöküş beklemiyordu doğrusu.

Hangi Servisler Etkilendi?

Etkilenen servislerin listesi okunduğunda, aslında günlük dijital hayatımızın ne kadar iç içe geçtiğini bir kez daha anlıyoruz:

  • PUBG gibi popüler oyunlar - tam da oyunun en heyecanlı anında!
  • Xbox Live - oyuncuları çılgına çeviren bir durum
  • Outlook - iş dünyasını zora sokan e-posta kesintisi
  • OneDrive - bulutta sakladığımız dosyalara ulaşamama korkusu
  • Ve daha niceleri...

Sosyal medyada ise durum tam anlamıyla kaostu. Kullanıcılar bir yandan şikayetlerini dile getirirken, bir yandan da "acaba sadece bende mi oluyor?" paniği yaşıyorlardı. İronik olan, bu şikayetleri paylaşacak platformların da aynı sorundan etkilenme ihtimaliydi.

Peki Neden Oldu?

Teknik detaylara girmeden söylemek gerekirse, bulut sistemlerindeki bu tür çöküşler genellikle basit görünen küçük hatalardan kaynaklanıyor. Ancak bu küçük hatalar, dev sistemlerde kartopu etkisi yaratıp koca bir çığa dönüşebiliyor.

Uzmanların dediğine göre, bu tür kesintiler aslında bize önemli bir gerçeği hatırlatıyor: Dijital dünyanın temelleri sandığımızdan daha kırılgan olabilir. Her şeyi buluta taşımışken, bazen en temel ihtiyaçlarımız için bile fiziksel yedeklemelere ihtiyaç duyabileceğimizi unutuyoruz.

Microsoft ve Amazon ekiplerinin gece gündüz demeden çalıştığını söylemeye gerek yok. Zaten bu tür kriz anlarında en çok yıpranan onlar oluyor. Mühendislerin kahve tüketimi ve uykusuzluk seviyeleri tahmin edilebileceğinden çok daha yüksektir böyle durumlarda.

Sonuç ve Düşünceler

Bu olay bize şunu gösterdi: Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, insan faktörü ve doğal etkenler her zaman risk olarak karşımızda olacak. Bulut bilişim harika bir şey - kesinlikle vazgeçemeyiz - ama belki de her şeyi tek sepete koymamak gerektiğini bir kez daha anlamış olduk.

Bir dahaki sefere benzer bir kesinti yaşarsak, belki de biraz daha sabırlı olup, bu tür durumların modern hayatın kaçınılmaz bir parçası olduğunu kabul etmeliyiz. Sonuçta, teknoloji de insanlar tarafından yönetiliyor - ve insanlar, bildiğiniz gibi, mükemmel değiller.