Her şey sosyal medyada dolaşan o iddialarla başladı. Afganistan'ın dört bir yanından gelen raporlar, internet erişiminin tamamen kesildiğini öne sürüyordu. Ama işin aslı göründüğü gibi değilmiş meğerse.
Talistan'ın enformatik bakanlığından gelen açıklama tam anlamıyla şaşkınlık yarattı. Resmi sözcü, ülke genelinde herhangi bir internet kısıtlaması olmadığını ısrarla vurguladı. "Bu iddialar asılsızdır" diyerek adeta havayı değiştirdi.
Peki Ya Yaşanan Kesintiler?
Burada işler biraz karışıyor doğrusu. Kabul ediyorlar ki bazı bölgelerde teknik sorunlar var. Elektrik kesintileri, altyapı problemleri - bunlar internet hizmetlerini etkiliyor tabii ki. Ama resmi bir yasak? Kesinlikle hayır.
İnsan hakları örgütleri ise duruma farklı bakıyor. Onlara göre bu "teknik sorun" açıklamaları, gerçeği yansıtmıyor. Özellikle kadınların ve gazetecilerin dijital haklarının sistematik olarak kısıtlandığını iddia ediyorlar. Hakikaten de garip değil mi? Sürekli "teknik arıza" olması?
Dünya Ne Diyor?
Uluslararası toplumun tepkisi ise oldukça net. Birleşmiş Milletler yetkilileri, iletişim özgürlüğünün temel bir hak olduğunu hatırlatıyor. Avrupa Birliği ise durumu "endişe verici" olarak nitelendiriyor.
Afgan vatandaşların anlattıkları ise resmi açıklamalarla tezat oluşturuyor. Kabul'de bir öğretmen, "İnternet olmadan dünyayla bağlantımız koptu" diyor. Herifler resmen dijital bir izolasyon yaşıyorlar.
Peki bu kesintilerin gerçek nedeni ne? Teknik sorunlar mı, yoksa kasıtlı bir sansür mü? Cevap muamma. Ama şu kesin: Afgan halkı bu belirsizlik ortamında haberleşmekte ciddi zorluk çekiyor.
Sonuç olarak, Taliban'ın açıklamaları ile sahada yaşananlar arasında ciddi bir uçurum var gibi görünüyor. Dijital iletişim özgürlüğü konusunda netlik sağlanana kadar bu tartışmaların devam edeceği kesin.
