Almanya, sosyal medya platformlarının gençler üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için önemli bir adım atmaya hazırlanıyor. Ülkede kurulan bir uzman komisyonu, sosyal medya kullanımı için yaş sınırı getirilmesi ve okullarda cep telefonu yasağı gibi tartışmalı konularda gelecek yıl resmi öneriler sunacak.
Uzmanlardan Kritik Uyarı ve Avustralya Modeli
Alman Basın Ajansı'na (DPA) konuşan uzmanlardan Martin Wildberger, konuya ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Wildberger, sosyal medyanın gençlerin gelişimi üzerindeki zararlı etkilerine dikkat çekerek, Avustralya'da uygulanmaya başlayan modele benzer bir yasağı desteklediğini ifade etti. Wildberger, "Yaş sınırlamaları konusunun fazlasıyla haklı olduğunu düşünüyorum." dedi.
Doğru yaş sınırının bilimsel veriler ışığında belirlenmesinin altını çizen Wildberger, bu konunun titizlikle ele alınması gerektiğini vurguladı. Avustralya'da, 10 Aralık tarihinden itibaren 16 yaşın altındaki çocukların birçok büyük sosyal medya platformunda hesap açması yasaklandı. Almanya'daki tartışmalar da bu uygulamayı referans alıyor.
Almanya'nın Dijital Koruma Hamlesi
Almanya hükümeti, "Dijital Dünyada Çocuk ve Genç Koruma" adlı özel bir komisyon kurdu. Bu komisyon, tıp ve çocuk koruma alanlarından önde gelen bilim insanları ve uzmanlardan oluşuyor. Komisyonun asıl görevi, gençleri dijital dünyanın potansiyel risklerinden korumak için somut politikalar geliştirmek.
Gelecek yıl düzenlenecek bir çalıştayda, olası yaş sınırlarının ne olması gerektiği ve okullarda cep telefonu kullanımının tamamen yasaklanıp yasaklanmayacağı gibi konular masaya yatırılacak. Bu çalıştayın sonuçları, hükümete sunulacak nihai öneri raporunu şekillendirecek.
Sonuçlar ve Beklentiler
Almanya'daki bu girişim, dijital platformların denetimi ve gençlerin psikolojik sağlığının korunması konusunda küresel bir eğilimin parçası olarak görülüyor. Uzmanlar, sosyal medya kullanımının erken yaşlarda başlamasının, dikkat dağınıklığı, kaygı ve sosyal gelişim sorunları gibi riskleri beraberinde getirdiğini sık sık dile getiriyor.
Alman komisyonunun önerileri, yalnızca Almanya için değil, Türkiye dahil birçok ülke için de önemli bir referans oluşturabilir. Önümüzdeki yıl sunulması beklenen rapor, ebeveynler, eğitimciler ve politika yapıcılar tarafından dikkatle takip edilecek.
