Gülşen'e Linç Girişimi: Sosyal Medya Nefreti Yine Kontrolden Çıktı!
Gülşen Sosyal Medya Linçiyle Sarsıldı

Dijital çağın karanlık yüzü yine kendini gösterdi. Ünlü şarkıcı Gülşen, sosyal medyada adeta bir nefret fırtınasının ortasında buldu kendini. Her şey, bir kullanıcının attığı bir tweet ile başladı – sonrası malum.

İnsanlar ekran başında nasıl bu kadar acımasız olabiliyor? Cevap basit: Klavyenin arkasına saklanınca, sorumluluk duygusu buharlaşıveriyor.

Neler Oldu?

Olay, platformlar arası yayılan bir dalga gibi büyüdü. Bir anda herkes Gülşen hakkında konuşur oldu – tabii ki olumlu şeyler değil. Linç kültürünün tipik özellikleri: önce öfke, sonra yargısız infaz, arkasından da pişmanlık(!).

Aslında mesele şu: Sosyal medya bize sınırsız bir güç veriyor ama bu gücü nasıl kullanacağımızı öğretmiyor. Kimse 'dur' demiyor, kimse 'acaba?' diye sormuyor. Gülşen'in yaşadıkları, buzdağının sadece görünen kısmı.

Peki Ya Sonrası?

Bu tür durumlarda genellikle iki şey olur: ya her şey unutulur gider ya da geriye dönülmez izler kalır. Ünlüler de insan sonuçta – onların da duyguları var. Dijital bir linç, gerçek hayattaki bir yaradan çok daha derin izler bırakabilir.

Belki de hepimizin biraz durup düşünmesi gerekiyor: Bir tweet atmadan önce, bir yorum yapmadan önce... Acaba karşımızdaki insanın yerinde olsaydık nasıl hissederdik?

Gülşen'in yaşadığı bu talihsiz olay, sosyal medyanın karanlık tarafını bir kez daha hatırlattı hepimize. Umarım bir ders olur – hem bireyler hem de toplum için.