
Kanada Gizlilik Komiseri'nin bugün açıkladığı rapor adeta bomba etkisi yarattı. TikTok'un -hem de kasıtlı olarak- çocukların en hassas kişisel verilerini topladığı ortaya çıktı. Bu, sıradan bir gizlilik ihlali falan değil; sistemli ve endişe verici bir operasyon gibi görünüyor.
Rapor diyor ki, platform kullanıcılarının yaşını doğrulamakta ciddi şekilde yetersiz kalıyor. Bu da ne demek oluyor? Çocuklar yetişkinmiş gibi kaydolabiliyor ve işte tam bu noktada asıl sorun başlıyor. Çünkü TikTok, bu hesaplardan -ki arkalarında çocuklar olduğunu bilmeden veya bilerek- yetişkin kullanıcılara yönelik veri toplama politikasını uyguluyor.
Veri Avcılığında Yeni Boyut
Toplanan verilerin kapsamı gerçekten ürpertici. Konum bilgileri, ilgi alanları, davranış kalıpları, hatta belki de en kötüsü, biyometrik veriler... Yüz tanıma teknolojisi derken, çocukların dijital kimlikleri adeta parça parça birleştiriliyor. Komiserin ifadesiyle, "çocukların mahremiyeti hiçe sayılıyor."
Peki ya aileler? Onların çoğu bu durumdan habersiz. Çocuğunun sadece eğlenceli videolar izlediğini sanıyor ama işin arka planı çok daha karanlık. Veriler nerede kullanılıyor, kiminle paylaşılıyor? Bu soruların cevabı belirsizliğini koruyor.
Şirketin Savunması Yetersiz
TikTok'un açıklamaları ise sorulara net cevap vermekten uzak. "Kullanıcı gizliliğine önem veriyoruz" temalı açıklamalar, somut adımlarla desteklenmiyor. Kanada makamları artık daha sıkı düzenlemelerin gerekliliğine vurgu yapıyor. Bu rapor, sadece TikTok'u değil, tüm sosyal medya devlerini ilgilendiren bir uyarı niteliğinde.
Sonuç olarak, dijital dünyada çocukları korumak her zamankinden daha zorlu bir mücadele haline geldi. Ebeveynlerin dikkati ve devletlerin sıkı denetimi artık bir seçenek değil, zorunluluk. Bu rapor, hepimiz için geç kalınmış bir uyarı çanı olabilir.