YouTube CEO'su İtiraf Etti: Kendi Çocuklarını Koruyor, Diğerlerini Zehirliyorlar
YouTube CEO'sundan Şok İtiraf: Çocuklarımızı Zehirliyorlar

Silikon Vadisi'nin teknoloji devlerinin üst düzey yöneticileri, kendi ailelerini dijital platformların potansiyel zararlarından korumak için sıkı önlemler alırken, aynı platformların milyonlarca çocuk üzerindeki olumsuz etkileri konusunda sessiz kalmaya devam ediyor. Bu ikiyüzlü tutum, YouTube'un CEO'su Neal Mohan'ın son açıklamalarıyla bir kez daha gün yüzüne çıktı.

CEO'nun Koruma Kalkanı: Kendi Çocukları İçin Sıkı Kontrol

2023 yılında YouTube'un başına geçen ve Time dergisi tarafından 2025'in "Yılın CEO'su" seçilen Neal Mohan, çocuklarının dijital dünyayla olan ilişkisini nasıl yönettiğini anlattı. Mohan, kendi çocuklarının ekran karşısında geçirdikleri süreyi dakikası dakikasına takip ettiğini ve katı sınırlar koyduğunu belirtti. Bu açıklama, teknoloji sektörünün elitlerinin ürünlerinin risklerinin farkında olduğunu, ancak bu farkındalığı genel kullanıcı kitlesi için harekete geçirmekte isteksiz davrandığını gösteriyor.

Milyonlarca Çocuk İçin Tehlike: Bağımlılık Algoritmaları

Peki, kendi çocuklarını korumak için bu kadar titiz davranan aynı yöneticiler, neden platformlarında milyonlarca çocuğun maruz kaldığı bağımlılık yapıcı algoritmalar konusunda harekete geçmiyor? Bu algoritmalar, kullanıcıları, özellikle de gelişim çağındaki genç beyinleri, mümkün olduğunca uzun süre platformda tutmak üzere tasarlanıyor. Mohan'ın "ölçülülük" vurgusu, şirketlerin kâr odaklı bu sistemleri sorgulamak yerine, sorumluluğu bireysel kullanıcıların "ölçülü" olmasına yükleme eğilimini yansıtıyor.

İki Yüzlülük Mü, Sorumluluktan Kaçış Mı?

Bu durum, sosyal medya ve video paylaşım platformlarının yönetim kademelerinde yaygın bir paradoksu işaret ediyor. Kendi ailelerini korumak için kişisel çözümler geliştiren liderler, aynı platformların toplumun geri kalanı, özellikle de savunmasız genç kullanıcılar üzerindeki sistematik etkilerini ele almakta yetersiz kalıyor. Mohan'ın itirafı, dijital dünyanın güç merkezlerindeki bu derin çelişkiyi gözler önüne sererek, düzenleyici önlemler ve şeffaflık çağrılarını yeniden gündeme getiriyor.

Sonuç olarak, bir yandan kendi çocuklarının ekran süresini titizlikle kısıtlayan teknoloji patronlarının, diğer yandan milyonlarca ailenin çocuğunu etkileyen platform tasarımı ve iş modellerinde köklü değişikliklere gitmemesi, sektördeki sorumluluk anlayışına dair ciddi soru işaretleri doğuruyor. Tüketiciler ve düzenleyiciler, artık sadece sözler değil, gerçek ve kapsamlı eylemler bekliyor.