
Dijital çağın getirdiği yenilikler her yaştan insanı etkiliyor. Ancak, özellikle 79 yaş ve üzeri grubun sosyal medyada fenomenlere olan güveni, uzmanları endişelendiriyor. Sanki bir büyüye kapılmışçasına, bu yaş grubunun dijital tuzaklara düşme oranı oldukça yüksek.
Peki neden mi? Çünkü artık her köşe başında bir 'fenomen' var. Kimisi gülümseten içerikler paylaşıyor, kimisi ise—maalesef—aldatıcı reklamlarla dolu bir dünya sunuyor. Ve işin en acı tarafı, bu reklamlar sadece yaşlıları değil, çocukların gerçeklik algısını da altüst ediyor.
Çocukların Gerçeklik Algısı Tehlikede
Bir düşünün: Çocuklar, ekran başında geçirdikleri saatler boyunca sürekli olarak 'mükemmel' hayatlar görüyor. Oysa gerçek hayat, sosyal medyadaki gibi filtrelenmiş ve pürüzsüz değil. Uzmanlar, bu durumun çocuklarda ciddi bir gerçeklik algısı bozukluğuna yol açtığını söylüyor.
"Çocuklar artık gerçekle hayal arasındaki farkı ayırt edemiyor," diyor bir psikolog. "Sosyal medyadaki her şeyin gerçek olduğunu sanıyorlar. Bu da onların özgüvenlerini ve mutluluklarını ciddi şekilde etkiliyor."
Yaşlılar Neden Fenomenlere Güveniyor?
79 yaş ve üzeri grup için durum daha da vahim. Birçoğu, sosyal medyada gördükleri fenomenlere körü körüne inanıyor. "Bu kişi ünlüyse, doğru söylüyordur," mantığıyla hareket ediyorlar. Oysa gerçek hiç de öyle değil.
Örneğin, bir yaşlı birey, sosyal medyada gördüğü bir ürün reklamına kanarak büyük miktarda para harcayabiliyor. Sonrasında ise pişmanlık ve hayal kırıklığı... Peki bu durumun önüne nasıl geçilebilir?
- Ailelerin yaşlı bireyleri dijital dünya konusunda bilinçlendirmesi
- Çocuklara erken yaşta medya okuryazarlığı eğitimi verilmesi
- Sosyal medya platformlarının daha sıkı denetlenmesi
Sonuç olarak, dijital dünya hem yaşlılar hem de çocuklar için büyük bir tuzak haline geldi. Bu tuzaklara düşmemek için hepimizin daha bilinçli olması gerekiyor.