
Bazen hayatın içinde öyle anlar gelir ki, kalbinizin en derin köşelerinde sakladığınız duygular dışarı çıkmak için adeta isyan eder. İşte Şahra Işık için de öyle bir andı bu. Kendisiyle yapılan röportajda, o hep gülen yüzünün ardındaki hüznü ilk kez bu kadar net gösterdi.
Gözleri dolu dolu anlatıyordu. «İnsan anne olmayı beklerken,» diye başladı cümleye, sonra duraksadı. Sanki kelimeler boğazında düğümlenmişti. «Beklemek... Beklemek öyle zor ki.»
30 Yıllık Hasret ve Sabır
Şahra Hanım'ın sözleri öyle sıradan bir özlem ifadesi değildi. Yıllarca içinde biriktirdiği, belki de en yakınlarından bile sakladığı bir duygu patlamasıydı adeta. «Ben,» dedi, sesi titreyerek, «30 yıl sonra bile çıkıp kapımı çalmanı bekleyeceğim.»
Bu cümle odada çınladı. Dinleyen herkesin yüreğine işledi. Kimi için bir anne özlemi, kimi için kaybedilen bir evlat hasreti, kimi için de vazgeçmemenin sembolüydü.
Annelik Duygusu Kabardı
Konuşmanın ilerleyen dakikalarında, o meşhur annelik içgüdüsünün kendisinde nasıl coştuğunu anlattı. «Bazen öyle hissediyorum ki,» diye devam etti, «içimdeki sevgi okyanusu taşıyor. Bir çocuğa sarılmak, onun saçını okşamak... Bunlar için yaşıyorum adeta.»
Bu itiraflar, onun sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda derin duygulara sahip bir insan olduğunu bir kez daha gösterdi. Sevenleri, bu kadar kişisel bir şeyi paylaştığı için ona minnettar.
Peki ya sonra? O, umudunu asla kaybetmediğini söylüyor. Beklemeye, sevmeye ve inanmaya devam edecek. Tıpkı her annenin yaptığı gibi.