Ankara'nın o bildik hareketliliği içinde, bugün gerçekten insanı içini ısıtan bir sahne yaşandı. Cumhurbaşkanı eşi Emine Erdoğan, şehrin kalbindeki bir simit tezgahına konuk oldu - hem de öyle resmiyetten uzak, yürekten bir ziyaretle.
Kim derdi ki o tezgahın başında Türkiye'nin First Lady'sini göreceğiz? Ama işte oldu. Kolları sıvamış, tezgahın başına geçmiş, simitleri bizzat kendisi ikram ederken görüntülendi. Öyle sıradan bir fotoğraf karesi değildi bu; samimiyetin, sıcaklığın en saf haliydi adeta.
Simidin Kokusuyla Gelen Muhabbet
O anları görenler anlatıyor: "Bir anda etrafa o mis gibi simit kokusu yayıldı, sonra Emine Hanım'ın tebessümü... İnsan, 'İşte tam da bu!' diyor." Vatandaşlarla kucaklaşmalar, sohbetler, hatta belki de günün yorgunluğunu unutturan küçük anılar...
Aslında düşününce, simit sadece bir yiyecek değil ki. Bizim için bir buluşma noktası, paylaşmanın, dayanışmanın simgesi. Emine Hanım'ın bu ziyareti de tam olarak bunu hatırlattı herkese.
- Tezgahtaki çalışanlarla tek tek ilgilenmesi
- Vatandaşlarla yaptığı sıcak sohbetler
- Simit ikramındaki doğallık ve samimiyet
Böyle anlar, insana şunu fısıldıyor: "Hayat, beklenmedik küçük sürprizlerle güzel." Kimi zaman bir simit tezgahı bile büyük anlamlar katabiliyor günlük hayata.
Ankaralıların Yüzündeki Tebessüm
Orada bulunanlar için unutulmaz bir andı bu. Bir kadın, "Düşünsenize, alışverişe çıkmışsınız ve karşınızda Emine Hanım'ı simit dağıtırken buluyorsunuz," diyor hâlâ şaşkınlıkla. Başka biri ekliyor: "Öyle resmiyetten uzaktı ki, sanki komşumuzla karşılaşmışız gibi hissettik."
Aslında bu ziyaret, sıradan vatandaşla yönetim arasındaki mesafeyi kısaltan türden bir dokunuştu. Belki de en çok ihtiyacımız olan şey tam olarak buydu - yapaylıktan uzak, gerçek bir temas.
Gün bittiğinde geriye, simidin o enfes kokusu ve insanı ısıtan bir sıcaklık kaldı. Emine Erdoğan'ın bu sürpriz ziyareti, Ankara'nın o bildik soğukluğuna inat, yüreklere dokunan küçük ama anlamlı bir hatıra olarak kaldı.
