Fora Sahnesi'nde perde açılıyor ve izleyiciyi tam da içinde yaşadığımız zamanın karmaşasına fırlatıveriyor. Öyle ki, ilk sahneden itibaren kendinizi o karakterlerden birinin yerine koymaktan alamıyorsunuz.
Modern hayatın getirdiği o meşhur 'iletişim kopukluğu' meselesi... Herkes konuşuyor ama kimse gerçekten dinlemiyor sanki. Oyun da tam bu noktadan yakalıyor izleyiciyi.
Evdeki Hesap Sahneye Uydu
Üç kuşağın aynı çatı altındaki mücadelesi anlatılıyor. Dedeler, nineler eski usul değerlerine sıkı sıkıya bağlıyken, torunlar dijital dünyanın getirdiği yeni normalleri savunuyor. Ortada kalan ebeveynler ise -tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi- bir köprü kurmaya çalışıyorlar. Zor iş vesselam.
Oyunun en çarpıcı yanı belki de şu: Karakterler o kadar tanıdık ki, sahnede kendi ailenizi görüyormuşsunuz hissine kapılıyorsunuz. "Aman tanrım, bu benim babam!" diye mırıldanan bir izleyici sesi duyuluyor ara sıra salondan.
Teknoloji Çağının Aile Üzerindeki Etkisi
Akıllı telefonlar, sosyal medya, sürekli bildirimler... Bütün bu dijital gürültü içinde birbirimizi duyamaz hale geldik. Oyun bunu mükemmel şekilde yansıtıyor. Genç karakterlerin gözü sürekli ekrandayken, büyükler "Bizim zamanımızda" diye başlayan cümlelerle hayıflanıyor.
Aslında hepimiz biliyoruz ki, mesele sadece kuşak farkı değil. Değişen dünyaya ayak uydurma çabası. Geleneksel ile modern arasında sıkışıp kalma hali. Bu oyun tam da bu gerilimi anlatıyor işte.
Oyuncuların Performansı
Genç oyuncuların enerjisi inanılmaz. Adeta sahneden taşıyorlar o coşkuyu. Tecrübeli isimler ise duruşlarıyla bile hikayeye derinlik katıyorlar. Özellikle aile büyüğünü canlandıran oyuncunun bazı sahnelerdeki suskunluğu, sözcüklerden daha güçlü mesajlar veriyor.
- Kuşaklar arası diyaloglar son derece gerçekçi işlenmiş
- Mizahi öğelerle dramatik anlar mükemmel dengelenmiş
- Sahne tasarımı modern ve geleneksel öğeleri bir araya getiriyor
Ve şu var ki, oyun bitip de ışıklar yanana kadar kimse yerinden kalkmak istemiyor. Öyle etkileyici bir atmosfer yaratılıyor ki, insan bir süre o dünyadan çıkamıyor.
Son Söz Yerine
Fora'nın bu yapımı sadece bir tiyatro oyunu değil, aynı zamanda toplumsal bir ayna görevi görüyor. Giderek dijitalleşen dünyamızda aile bağlarını nasıl koruyacağımızı, kuşaklar arası uçurumu nasıl kapatacağımızı sorgulatıyor.
Belki de hepimizin biraz soluklanıp düşünmeye ihtiyacı var. Bu oyun da tam olarak bunu yaptırıyor izleyiciye. Kesinlikle görülmeye değer.
