Olmaz denen bir şey oldu. Hem de çocukların ellerinde, masum fikirlerle başlayan bir hareketle. Güllü'nün patronu, bu değişimin tam göbeğinde yer alıyor ve anlattıkları gerçekten düşündürücü.
"Biz aslında hiç farkında değildik," diyor, sesinde hafif bir şaşkınlıkla. "Çocuklar öyle bir şey yaptı ki, tüm dengeler altüst oldu."
Küçük Bir Fikir Nasıl Büyüdü?
Her şey, bir grup ilkokul öğrencisinin okul projesiyle başlamış. Fast food zincirlerine alternatif arayan bu minik beyinler, Güllü'ye gelip fikirlerini anlatmışlar. "Başta ciddiye almadık tabii," itiraf ediyor patron. "Ama sonra..."
İşte o 'sonra' her şeyi değiştirmiş.
- Çocukların menü önerileri
- Daha sağlıklı alternatifler
- Yerel malzeme kullanımı
- Atık azaltma fikirleri
Ve en önemlisi: "Bize 'neden bunu yapmıyorsunuz' diye sormaları."
Değişim Kapıyı Çalınca
Restoran yönetimi başta temkinli yaklaşmış. Kim çocukların fikirleriyle iş yapmak ister ki? Ama bir denemişler. Sadece bir menüyle başlamışlar. Sonuç? Müşteriler bayılmış!
"Gördük ki," diye devam ediyor, "aslında insanlar değişim istiyormuş. Sadece kimse onlara sormamış."
Çocukların saf, hesapsız fikirleri bize yetişkinlerin karmaşık dünyasında kaybettiğimiz basit çözümleri hatırlattı.
Bu cümle her şeyi özetliyor aslında. Bazen en karmaşık sorunların çözümü, en basit zihinlerde saklı olabiliyor.
Peki Şimdi Ne Olacak?
Değişim rüzgarı esmeye başlayınca durmak mümkün değil. Güllü artık menüsünün %40'ını çocukların önerileri doğrultusunda güncellemiş durumda. Ve işin ilginci, satışlar da beklenenin üzerinde artış göstermiş.
"Belki de," diye düşünüyor patron, "biz yetişkinler her şeyi fazla karmaşık hale getiriyoruz. Çocukların gözünden bakmak, işleri olduğundan çok daha kolaylaştırıyor."
Bu hikaye sadece bir restoranın değişim öyküsü değil aslında. Daha çok, gelecek nesillerin bugünün kararlarında söz sahibi olmasının ne kadar önemli olduğunu gösteren canlı bir örnek.
Kim bilir, belki de yarının büyük değişimleri bugünün küçük fikirlerinde gizlidir. Ve Güllü'nün hikayesi, bunun sadece bir başlangıcı...