Bazen hayat öyle dönüm noktaları getirir ki, insan köprüleri atmakta tereddüt etmez. İşte öyle bir hikaye bu. Bir anne düşünün ki, evladının geleceğini güvence altına almak için kendi geçmişini tamamen silmeye karar veriyor.
Aslında her şey oğlunun okulda yaşadığı bir olayla başlamış. Çocuğun arkadaşları arasında dalga konusu olması, annenin yüreğine ateş düşürmüş. "Yeter!" demiş kendi kendine, "Bundan sonrası farklı olacak."
Radikal Karar: Kimlik Değişikliği
Resmi makamlara başvurup ismini değiştirmekle kalmamış, nüfus kaydını bile yeniletmiş. Eski kimliğini adeta bir giysi gibi çıkarıp atmış. Bu kararı alırken hissettiklerini anlatırken, "Bazen en büyük cesaret, en büyük korkuların üstüne gitmektir" diyor.
Çevresindekiler şaşkın tabii. Kimi deli dese de, kimi anlayış gösterdi. Ama o, oğlunun gözlerindeki mutluluk pırıltısını görünce tüm eleştirilerin anlamsız kaldığını söylüyor.
Yeni Bir Sayfa Açmak
Eski arkadaş çevresinden uzaklaşmak, yeni bir mahallede yaşamak... Hiçbiri kolay değil aslında. Ama anne yüreği dayanmış bu zorluklara. "Oğlum için yapamayacağım şey yok" diye ekliyor konuşmasında.
Belki de en ilginci, bu değişimin getirdiği özgürlük duygusu. Geçmişin ağır yükünden kurtulmak, insana nasıl da hafiflik veriyor değil mi?
Fedakarlığın Derin Anlamı
Annelerin evlatları için neler yapabileceğini bir kez daha gösteriyor bu hikaye. Kimi zaman sıradan gibi görünen fedakarlıkların ötesinde, hayatı baştan yaşamayı göze alan bir cesaret öyküsü.
Sonuçta, herkes geçmişini değiştiremez belki ama bu kadının hikayesi bize şunu gösteriyor: Bazen en büyük iyilik, sevdiklerimiz için kendimizi dönüştürebilmekte yatıyor.
