
Denizlerin üzerinde süzülen bu devasa yapılar, adeta birer lüks simgesi. Mega yatlar, sadece ulaşım aracı olmanın çok ötesinde, sahiplerinin statüsünü ve zenginliğini gözler önüne seriyor. Peki, bu yüzen sarayların sırları neler?
Denizlerin Kralları: Mega Yatlar
Bir mega yat dediğinizde aklınıza ne geliyor? Belki de helikopter pistleri, jakuziler, sinema salonları... Aslında gerçekler hayal gücünüzün bile ötesinde. Bazıları o kadar büyük ki, küçük bir kasabayı andırıyor desek yeri var.
Mesela, dünyanın en büyük yatlarından biri olan Azzam, tam 180 metre uzunluğunda. İnanması güç ama bu devasa yapı, saatte 30 deniz mili hızla gidebiliyor. Yani, lüksün yanı sıra performans da cabası.
İçinde Neler Var?
- Yüzme havuzları (bazılarında birden fazla!)
- Tam teşekküllü spa ve masaj odaları
- Deniz altı gözlem kabinleri
- Hatta bazılarında mini denizaltılar bile mevcut
Düşünsenize, akşam yemeğinizi denizin altında, balıklara bakarak yiyorsunuz. Ne büyük bir ayrıcalık değil mi?
Kimler Bu Yatların Sahibi?
Bu sorunun cevabı aslında pek şaşırtıcı değil. Dünyanın en zengin iş insanları, krallar, şeyhler... Liste böyle uzayıp gidiyor. Ancak ilginç olan, bazı sahiplerin isimlerini bile bilmiyor oluşumuz. Çünkü bu yatlar genellikle offshore şirketler üzerinden kayıtlı.
Örneğin, Eclipse adlı yatın resmi sahibi bir şirket. Ama herkes biliyor ki asıl sahibi ünlü bir Rus oligark. Tabii bu bilgiyi doğrulamak pek mümkün değil.
Fiyat Etiketi: Gözlerinize İnanamayacaksınız
Bu yatların fiyatları hakkında konuşurken, rakamlar o kadar büyük ki anlamlandırmak bile zor. En lüks modellerin fiyatı 1 milyar doları aşabiliyor. Üstelik bu sadece satın alma bedeli. Bakım, personel ve diğer masraflar yılda 50-100 milyon dolar civarında.
Bir de şu var: Bu yatların çoğu yılda sadece birkaç hafta kullanılıyor. Geri kalan zamanlarda ise mükemmel durumda bekletiliyorlar. Lüksün tanımı bu olsa gerek!
Türkiye'de Mega Yat Kültürü
Son yıllarda Türk iş insanları da bu lüks yarışına katıldılar. Özellikle Bodrum ve Marmaris koylarında bu dev yatları görmek mümkün. Hatta bazı Türk sahipler, yatlarını charter (kiralık) olarak sunuyorlar. Tabii haftalık kira bedelleri 1 milyon Euro'dan başlıyor.
Şöyle bir düşünsenize: Bir haftalığına böyle bir yat kiralamak, çoğu insanın ömür boyu kazanamayacağı bir paraya mal oluyor. Ama görünen o ki, bu lüks pazarı her geçen gün büyümeye devam ediyor.
Sonuç olarak, mega yatlar sadece ulaşım aracı değil, aynı zamanda statü sembolü. Ve görünen o ki, bu yüzen sarayların popülaritesi yakın zamanda azalacak gibi durmuyor. Denizler, bu gösterişli devlerle dolmaya devam edecek...