Son yıllarda hayatımıza giren ve pandemiyle birlikte adeta patlama yapan evden çalışma modeli, artık birçok şirketin vazgeçilmezi haline geldi. Kimileri için büyük bir özgürlük, kimileri içinse disiplin gerektiren zorlu bir süreç...
Ofis Kültüründen Uzaklaşmak mı?
Sabah trafiğine takılmadan, kahvaltı masasında bilgisayarı açıp işe başlamak - kulağa hoş geliyor değil mi? Ancak işin bir de madalyonun öteki yüzü var. Sürekli evde olmanın getirdiği sosyal izolasyon, bazı çalışanları oldukça zorluyor.
İşverenler ise bu yeni düzene ayak uydurmak için çeşitli stratejiler geliştiriyor. Performans takip sistemleri, online eğitimler ve sanal takım etkinlikleri derken, geleneksel ofis kültürü hızla dönüşüyor.
Verimlilik Artıyor mu?
Yapılan araştırmalar, evden çalışanların ofistekilere göre %13 daha verimli olduğunu gösteriyor. Fakat bu durum her sektör için geçerli değil elbette. Yaratıcılık gerektiren işlerde yüz yüze etkileşimin önemi tartışılmaz.
- Çalışma saatleri esnekliği
- Ofis masraflarında azalma
- İş-yaşam dengesinde iyileşme
- İletişim zorlukları
- Motivasyonu sürdürme güçlüğü
Uzmanlara göre, hibrit model (hem evden hem ofisten çalışma) en ideal çözüm olabilir. Böylece çalışanlar hem sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilir hem de evin konforundan faydalanabilir.
Gelecek Nasıl Şekillenecek?
Teknoloji şirketlerinin öncülük ettiği bu akım, giderek daha fazla sektöre yayılıyor. Öyle ki, bazı firmalar ofis kiralama masraflarından kurtulmak için tamamen uzaktan çalışma modeline geçiyor.
Peki ya siz? Sizce bu trend kalıcı olacak mı, yoksa bir süre sonra herkes yeniden ofislere mi dönecek? Cevap, muhtemelen ikisinin arasında bir yerde...
