Merakla beklenen an nihayet geldi! Diyanet İşleri Başkanlığı, bu haftanın Cuma hutbesini tüm camilerde okunmak üzere resmen duyurdu. 31 Ekim 2025 tarihli hutbe, gerçekten de üzerinde düşünmemiz gereken önemli mesajlar barındırıyor.
Hani derler ya, 'her Cuma yeni bir sayfa' diye... Bu haftanın hutbesi de tam olarak öyle bir içeriğe sahip. Toplumsal dayanışma, komşuluk ilişkileri ve insani değerlerin ön plana çıktığı metin, adeta günümüzün koşuşturmacası içinde unuttuğumuz bazı temel prensipleri hatırlatıyor bize.
Peki Nedir Bu Haftanın Konusu?
Aslında sorunun cevabı çok basit: İnsan olmanın gerektirdiği tüm güzellikler! Hutbede özellikle şu noktalara vurgu yapılıyor:
- Komşuluk ilişkilerinin önemi ve bunun toplum yapısına etkisi
- Paylaşmanın, dayanışmanın birey ve toplum psikolojisi üzerindeki olumlu etkileri
- Günlük hayatın koşuşturmacası içinde kaybettiğimiz insani değerler
- Birbirimize karşı sorumluluklarımız ve bunları yerine getirmenin manevi hazzı
Düşünsenize, her gün yan yana yaşadığımız insanlarla nasıl da yüzeysel ilişkiler kuruyoruz. Oysa hutbede de belirtildiği gibi, komşuluk sadece fiziki yakınlık değil, aynı zamanda manevi bir bağ.
Neler Mi Söylüyor?
Metni okuduğumda aklıma hemen şu geldi: Modern hayat bizi yalnızlaştırıyor belki de. Sürekli 'daha fazlası' peşinde koşarken, elimizdekilerin kıymetini unutuyoruz. İşte bu hutbe tam da bu noktada devreye giriyor ve bize aslında ne kadar zengin olduğumuzu hatırlatıyor.
Şu cümleler particularly çarpıcıydı: "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" sözünü hatırlatan bölümler, insanın içini burkuyor doğrusu. Belki de hepimizin biraz daha fazla düşünmesi gereken bir konu bu.
Hayatın hızına yetişmeye çalışırken, en temel insani değerleri ıskalıyor olabilir miyiz? Cuma hutbesi bu soruyu sormamız için mükemmel bir fırsat sunuyor.
Son Söz Yerine
Bu haftaki hutbe metni, öyle sıradan bir metin değil. İçinde barındırdığı mesajlarla aslında hepimizin içinde bir yerde olan ama unuttuğumuz duygulara dokunuyor. Belki de tam zamanıdır - kendimize dönüp bakmanın, komşumuzun halini hatırını sormanın, paylaşmanın verdiği huzuru yeniden keşfetmenin...
Cuma namazı sonrası herkesin yüzünde o iç huzurunu görmek, hutbenin ne kadar etkili olduğunun en güzel göstergesi olacaktır kuşkusuz.
