Tam da sosyete gündeminin unutmaya yüz tuttuğu bir anda, o meşhur davadan beklenmedik bir karar çıktı. Herkesin "3 kuruşluk dava" diye alay ettiği, ama aslında bir ailenin geleceğini belirleyen o hukuk mücadelesi nihayet sona erdi.
Alara Eylemine ve eski eşi arasındaki nafaka davası... Öyle sıradan bir hukuk dosyası değildi bu. Medyanın gözü önünde geçen, her detayı merakla takip edilen bir sosyete dramıydı adeta. Ve son perde hiç de beklenildiği gibi olmadı.
Mahkeme Kararı: Beklenmedik Son
Davayı kaybetti Mildon. Evet, yanlış duymadınız - hukuken mağlup sayıldı. Ama işin ilginç yanı, asıl zaferi tam da burada gizliydi. Çünkü kızının velayetini elde etmeyi başardı. Para pul meselesi değildi mesele zaten, öyle değil mi?
Mahkeme salonundan çıkan haberlere göre, taraflar arasındaki gerilim son bulmuş görünüyor. Öyle ya, bazen kaybetmek dediğimiz şey, aslında en büyük kazanç olabiliyor. Mildon için de durum buydu anlaşılan.
Sosyete Kamuoyu Ne Diyor?
Şimdi sosyete çevrelerinde tek soru şu: Gerçekten bu bir kayıp mı, yoksa ustaca kazanılmış bir zafer mi? Kimine göre rakamlar küçük olabilir, ama sembolik anlamı büyük. Aile mahkemelerinde görülen davaların çoğu zaten duygusal boyutu ağır basan dosyalardır.
Olayın bir de şu tarafı var: Medyatik isimler için mahkeme koridorları maalesef sıradan mekanlar haline geldi. Ancak bu dava, diğerlerinden farklı bir iz bıraktı gibi. Belki de sonucun insani yönü ağır bastığı için.
Velayet meselesi... İşte bütün mesele buydu aslında. Para pulun önemi yoktu, önemli olan çocuğun geleceğiydi. Mildon da bunu anlamış görünüyor. Kaybetti ama aslında kazandı - hem de en değerli varlığını.
Peki ya bundan sonra ne olacak? Sosyete gündemi elbette yeni skandallar, yeni davalarla dolup taşacak. Ama bu dava, özellikle de velayet konusunda emsal teşkil edebilecek nitelikte. Zaman gösterecek...
