Dün akşam sosyal medyada kopan fırtınayı duydunuz mu? Tam da Sinan Akçıl'ın o 'cesur' paylaşımının ardından, bir bomba da Alisan'dan geldi. Öyle sıradan bir yorum değil, tam anlamıyla moda dünyasında sınırları zorlayan bir manifesto!
Şöyle bir düşünün: Erkekler şeffaf kıyafet giyebilir mi? Cevabı Alisan'dan aldık - ve hiç de beklediğimiz gibi değildi. "Erkeğe transparan olmaz" diye çıkışıyla adeta sosyal medyayı ikiye böldü.
Akçıl'ın Paylaşımından Sonra Gelen Bomba
Sinan Akçıl'ın o 'şeffaf' fotoğrafı her yeri sarmışken... Bir de baktık ki Alisan sahne alıyor. Ama nasıl bir sahne alış! Doğrudan, net, yuvarlak laf yok. "Bence erkeklerde şeffaf giyim olmaz" diye attığı tweet'le tartışmanın boyutunu değiştirdi.
Peki neden? Aslında çok basit bir mantığı var Alisan'ın. Kendi deyimiyle, "Erkek enerjisiyle transparanlık uyuşmuyor". Bu sözler üzerine düşünmemek elde değil - acaba modada cinsiyet sınırları gerçekten var mı?
Sosyal Medya Ateş Altında
Alisan'ın bu çıkışı tabii ki sosyal medyada yangına benzin döktü. Kimi destekledi, kimi ise "Modada cinsiyetçilik yapıyorsun" diye çıkıştı. O paylaşımın altındaki yorumları görseniz, insan gerçekten şaşırıyor.
Bir kullanıcının dediği gibi: "Artık 2024'yiz, herkes istediğini giyer!" Ama diğer taraftan gelen cevap da boş değil: "Her şeyin bir sınırı olmalı." İşte tam bu noktada, Alisan'ın sözleri bu tartışmaya yeni bir boyut kattı.
Bazı takipçiler hak veriyor - "Sonunda doğruyu söyleyen biri" yorumları dikkat çekici. Diğerleri ise öfkeliler: "Kimseye ne giyeceğini söyleme hakkın yok!"
Peki Ya Moda Dünyasının Gerçekleri?
Alisan'ın bu çıkışı aslında daha büyük bir soruyu gündeme getiriyor: Moda dediğimiz şey, kuralları olan bir oyun mu yoksa sınırların olmadığı bir ifade alanı mı?
Düşünüyorum da... Belki de herkesin kendi tarzını bulması en doğrusu. Ama Alisan'ın dediği gibi, bazı şeyler gerçekten 'olmaz' mı? Yoksa 'olmaz'ları yıkmak mı lazım?
Bu arada - Sinan Akçıl'dan henüz bir tepki gelmedi. Acaba o ne diyecek bu sözlere? Bekleyip göreceğiz.
Sonuç olarak, Alisan'ın bu cesur çıkışı moda, cinsiyet ve kişisel ifade özgürlüğü üzerine yeniden düşünmemizi sağladı. Kim haklı? Aslında herkes kendi doğrusuna inanıyor. Ama şu kesin: Bu tartışma daha uzun süre gündemde kalacak gibi görünüyor.