Bazen insanın içinde, beton yığınları arasında kaybolmuşken bile, ansızın bir kasaba hayali beliriverir. Alp Navruz da tam olarak bu duyguyu yaşıyor şu günlerde. Ünlü oyuncu, son röportajında şaşırtıcı bir itirafta bulundu: "Şehir hayatı artık içimi daraltıyor."
Doğduğu günden beri İstanbul'un kalabalığında yaşayan Navruz, "Büyükşehirde büyümek güzeldi elbet" diyor, "ama insanın içinde bir yerlerde hep bir doğa, sakinlik özlemi oluyor." Gerçekten de, o meşhur gülümsemesinin ardında belli belirsiz bir huzur arayışı seziliyor.
Çocukluk Hayali: Sessiz Bir Köşe
"Küçükken bile" diye anlatıyor düşünceli bir ifadeyle, "sessiz sakin bir yerde yaşamak hayalini kurardım. Şimdi o hayal giderek daha güçlü hale geliyor." Sanki içindeki bu özlemi daha yeni keşfetmiş gibi konuşuyor. Belki de pandemi döneminde hepimizde olduğu gibi, onun da hayata bakışı değişti.
Peki nasıl bir kasaba hayal ediyor? "Doğayla iç içe, insanların birbirini tanıdığı, komşuluğun hala anlam ifade ettiği bir yer" diye tarif ediyor. "Sabah uyandığımda kuş seslerini duymak, akşamları yıldızları seyretmek istiyorum." Bu sözler, modern hayatın koşuşturmacasından bunalan herkesin yüreğine dokunacak cinsten.
Şehir Hayatı ve Yalnızlık
İstanbul'da milyonlarca insanın arasında yaşamanın paradoksuna değiniyor Navruz: "Kalabalığın içinde yalnız hissetmek... Bu duyguyu çok yaşadım." Oysa küçük bir kasabada, belki de her selam verdiğinde tanıdık bir yüzle karşılaşacak. Bu düşünce bile insanın içini ısıtıyor.
Kariyeriyle bu hayali nasıl bağdaştıracağı merak konusu tabii. "Elbette işim gereği şehre gelmem gerekecek" diye kabul ediyor, "ama artık daha sakin bir yaşam alanım olsun istiyorum." Belki de birçok şehirli gibi o da hafta içi şehirde, hafta sonları doğada yaşamak gibi bir denge kurmayı planlıyor.
Son bir not olarak ekliyor: "İnsan bazen farkında olmadan aradığı huzurun aslında nerede olduğunu anlıyor." Bu sözler, modern yaşamın karmaşası içinde kaybolan herkese ilham verecek nitelikte.
