
Öyle bir anda geliyor ki hayatın dönüm noktaları, hazırlıklı olsanız da sarsıyor insanı. Bruce Willis'in eşi Emma Heming Willis de tam olarak bu sarsıntıyı yaşıyor şu günlerde. Geçtiğimiz günlerde medyaya yansıyan "Bruce Willis'in demans nedeniyle ayrı eve yerleştirildiği" haberleri üzerine bir fırtına koptu. Sosyal medya kullanıcıları, adeta karı koca ilişkisini sorgulamaya başladı.
Peki gerçekten olan ne? Emma, işin aslını anlatmak için kameraların karşısına geçmek zorunda hissetti kendini. Demans teşhisi konan eşini "terk etmekle" suçlayanlara adeta isyan etti.
"Bu Bir Terk Değil, Tedavi Sürecinin Parçası"
Emma'nın açıklamaları aslında durumun hiç de dışarıdan göründüğü gibi olmadığını gözler önüne seriyor. Bruce Willis'in özel bir bakım evine yerleştirilmesi, aslında onun sağlık durumunun profesyonel müdahale gerektirdiğinin bir göstergesi. Emma, "Bu kararı almak aile olarak hepimizi derinden etkiledi" diyor ve ekliyor: "Ama Bruce'un ihtiyaç duyduğu özel bakımı evde sağlamak artık mümkün değildi."
Aslında olan biten, tamamen tıbbi bir zorunluluk. Demans hastalarının ilerleyen evrelerinde 7/24 uzman bakımı gerektiği bilinen bir gerçek. Bruce Willis'in durumu da maalesef bu noktaya gelmiş.
Aile İçinde Verilen Zorlu Bir Karar
Kararın arkasında yatan asıl hikaye ise oldukça dokunaklı. Emma Heming Willis, bu süreçte yalnız olmadığını özellikle vurguluyor. Bruce Willis'in önceki evliliğinden olan kızları Rumer, Scout ve Tallulah da bu kararda aktif rol oynamış. Hep birlikte, Bruce'un sağlık durumu için en iyisinin ne olacağını tartışmışlar.
Emma'nın dediğine göre, "Bu tek taraflı alınmış bir karar değil, aksine tüm ailenin onayıyla hareket edildi." Üstelik Bruce'un kendisi de henüz hastalığın erken evrelerindeyken böyle bir olasılığı konuştuklarını belirtiyor.
Sosyal Medyanın Acımasız Yüzü
Aslında en dikkat çekici nokta, insanların bir aile trajedisini nasıl da çarpıtarak ele aldığı. Emma, sosyal medyada kendisine yöneltilen "Neden eşinin yanında değilsin?" sorularına içi buruk bir şekilde yanıt veriyor: "İnsanlar olayın sadece görünen kısmını görüyor ama perdenin arkasında neler yaşandığını bilmiyor."
Gerçekten de öyle değil mi? Bir ailenin en zor kararını alırken yaşadığı acıyı, üzüntüyü ve kaygıyı kim ölçebilir? Emma, her gün düzenli olarak eşini ziyaret ettiğini ve onunla zaman geçirmeye devam ettiğini özellikle vurguluyor.
Demansla Mücadele Eden Ailelere Mesaj
Emma Heming Willis'in açıklamalarında belki de en çarpıcı olanı, diğer demans hastası yakınlarına verdiği mesaj oldu: "Kimsenin sizin aile içi kararlarınızı yargılamaya hakkı yok. Sadece siz neyin en iyi olduğunu bilirsiniz."
Bu sözler, aslında tüm zor durumdaki aileler için bir dayanışma mesajı niteliğinde. Sağlık sorunlarıyla boğuşan her aile, kendi dinamiklerine göre en doğru kararı vermek zorunda. Dışarıdan bakıp ahkâm kesmek ise son derece acımasızca.
Bruce Willis'in sağlık durumuyla ilgili gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz. Umarım, aile bu zorlu süreçte gereken desteği ve anlayışı görür.