Düşünüyorum da, insanların birbirleri hakkında konuşmayı ne kadar sevdiğini görünce şaşırıyorum. Ecem Özkaya da bu durumdan nasibini alanlardan. Sosyal medyada adeta bir fırtına gibi esen söylentiler, nihayet cevabını buldu.
Özkaya'nın Instagram hesabından yaptığı o açıklama, gerçekten içten ve samimiydi. "Bu algılar son bulmalı" derken, sesindeki o kararlı ton her şeyi anlatıyordu aslında. İnsanın canı sıkılıyor böyle şeyler duyunca, değil mi?
Artık Dayanamadım!
Uzun süredir sessiz kalmayı tercih ettiğini söylüyor Ecem. Ama her şeyin bir sınırı var sonuçta. "Dayanamadım artık" diyor ve ekliyor: "Çünkü bu sefer iş gerçekten çığırından çıktı."
Şöyle bir etrafa bakıyorum da, sosyal medya denen şey bazen gerçekten insanın başını döndürüyor. Bir söylenti çıkıyor, beş dakika sonra dört bir yanı sarıyor. Ecem de tam olarak bundan bahsediyor: "İnsanların benim hakkımda konuştuğunu duyuyorum, görüyorum ama inanın bunların hiçbiri doğru değil."
Hayatımda Yerleri Yok
En ilginci ise şu: Kendisiyle ilişkilendirilen bazı isimler için "Hayatımda hiç yerleri olmadı" diyor. Bunu söylerkenki o rahatsızlığı ses tonundan bile anlayabiliyorsunuz. İnsanın içi acıyor gerçekten.
Biliyor musunuz, bazen susmak en iyi cevap olabiliyor. Ama Ecem'in de dediği gibi, "Artık yeter!" Sınırlar aşıldığında, gerçekleri dile getirmekten başka çare kalmıyor.
Şu cümleleri kurarken ne kadar haklı olduğunu düşünüyorum: "İnsanların özel hayatına bu kadar müdahale etmek, üstelik de asılsız şeyler uydurmak... Bu kadar da olmaz artık."
Son Noktayı Koydu
Ecem Özkaya'nın yaptığı açıklama, aslında tüm magazin dünyasına bir mesaj niteliğinde. "Ben artık bu dedikodulara cevap vermeyeceğim" diyor ve ekliyor: "Çünkü gerçek olmayan şeylere enerjimi harcamak istemiyorum."
Doğrusu, hak veriyorum kendisine. İnsan sürekli kendini savunmak zorunda kaldığında, enerjisi tükeniyor. Ecem de bunun farkına varmış anlaşılan.
Son olarak şunu söylüyor: "Ben işime, sanatıma odaklanmak istiyorum. Gerçek hayatıma, gerçek dostlarıma... Gerisi zaten boş."
Ve işte böyle, bir oyuncunun kişisel sınırlarına saygı duyulması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor hepimize. Umarım dedikodu fırtınası diner ve Ecem gerçekten istediği gibi sanatına odaklanabilir.
