Geçenlerde ekranlara gelen renkli bir talk show programının konuğuydu Ekin Türkmen. Masmavi gözleriyle gülümserken, sunucunun 'İlişkilerde en çok neye dikkat edersin?' sorusuyla irkildi adeta. Anlattıklarıysa gerçekten dinleyen herkesi hayli düşündürdü.
Şöyle bir durup düşünün: Günümüzde herkes ilk bakışta fiziksel çekiciliğe takılıp kalıyor, değil mi? İşte Ekin tam da bu noktada farklı düşündüğünü açıkça belirtti. 'Benim için dış görünüş ikinci planda kalıyor' dedi, 'Asıl aradığım şey zekâ pırıltısı ve doğru mizah anlayışı.'
Görünüş mü, Karakter mi?
Konuşmasının devamında şunları ekledi: 'Bir insanla uzun süre vakit geçireceksem - ki ilişkiler böyle bir şey - o kişinin beni entelektüel anlamda beslemesi gerekiyor. Sürekli aynı yüzeysel konulardan bahseden biriyle olmaktansa, derin sohbetler edebileceğim, beni güldürebilen birini tercih ederim.'
Bu sözler stüdyodaki herkesi sessizliğe boğdu. Kimi onaylar gibi başını salladı, kimi ise hayretle bakakaldı. Belki de hepimizin içten içe bildiği ama dile getirmekten çekindiği bir gerçeği bu kadar net söyleyivermişti.
Mizahın Gücü
'Mizah gerçekten her şeyin ilacı' diye devam etti Ekin. 'Hayat zaten yeterince ciddi ve zorlu. Birlikte olduğun insanla kahkahalar atabilmek, hayatın absürtlüklerine birlikte gülebilmek... İşte bu paha biçilmez.'
Programın en çarpıcı anlarından biri de şuydu: Ekin, 'Dış görünüş elbette tamamen önemsiz değil' diyerek sözlerini dengeledi, 'Ama asla tek kriter olamaz. Zamanla güzellik solup gider ama zekâ ve mizah anlayışı kalıcıdır.'
Son bir not daha ekledi: 'Bir de tabii iyi kalpli olmak... Bu da en az diğerleri kadar önemli. Zeki ve komik ama kötü kalpli biriyle olmaktansa, normal zekâda ama iyi yürekli birini tercih ederim.'