
Kimdir bu Şems-i Tebrizi? Sadece Mevlana'nın hocası mı, yoksa insan ruhunun karanlık dehlizlerine ışık tutan bir rehber mi? Asırlar geçse de sözlerinin gücünden hiçbir şey kaybetmemiş bir bilgeyi anlamak için derinlere dalalım.
İşte size öyle sözler ki, okudukça içinizde bir şeyler kıpırdıyor. Belki de içinizdeki o susuzluğu fark ediyorsunuz. Şems diyor ki mesela: "Senin görüşün, benim görüşümden daha güzel değil. Senin dinin, benim dinimden daha güzel değil. Senin aşkın, benim aşkımdan daha güzel değil. Senin varlığın, benim varlığımdan daha güzel değil. Senin özün, benim özümden daha güzel değil. Senin hakikatin, benim hakikatimden daha güzel değil." Bu sözlerle egomuzu nasıl da yerle bir ediyor, değil mi?
Aşk Denilince Akla Gelen İsim: Şems
Aşk... İşte Şems'in en çok üzerinde durduğu, belki de en çok anlam yüklediği kavram. Ona göre aşk, bir varoluş meselesi. Şöyle diyor: "Aşk, bir şey değildir. Aşk, her şeydir." Bu kadar basit ve bu kadar derin. Peki ya aşkın yolu? Şems bunu da açıklıyor: "Aşkın yolu, korkunun yolundan geçer. Korkusuz aşk olmaz." Sevmenin bedeli bu olsa gerek.
Bir başka çarpıcı sözünde ise "Aşk, bir ateştir. Yanmayan, nasıl bilecek?" diye soruyor. İnsan düşünmeden edemiyor: Yanmaya hazır mıyız?
Kader ve İrade Üzerine Düşündüren Sözler
Kader meselesi hepimizin kafasını kurcalar. Şems ise bu konuda oldukça net: "Kader, yazgı değildir. Kader, seçimdir." Bu nasıl yorumlanır bilinmez ama insana sorumluluk yüklüyor. Başımıza gelenlerden ötürü kaderi suçlayamayız belki de.
Ve ekliyor: "Kader, senin ellerindedir. Sen onu nasıl şekillendirirsen, o da seni öyle şekillendirir." Ne dersiniz, hayatımızın kontrolü gerçekten de bizde mi?
İnsan ve Hayat Yolculuğu
Şems-i Tebrizi'nin insana dair söyledikleri ise günümüzde bile geçerliliğini koruyor. İşte birkaç örnek:
- "İnsan, bir ağaçtır. Kökleri, topraktadır. Dalları, gökyüzündedir." Ne kadar da şiirsel, değil mi?
- "İnsan, bir kitaptır. Okumasını bilen, onu anlar." Kendimizi anlamak belki de en zoru.
- "İnsan, bir yolcudur. Yolculuğu, kendinedir." Hepimiz kendi içimize doğru bir yolculuktayız aslında.
Hayatı anlamlandırma çabamıza ise şu sözle katkıda bulunuyor: "Hayat, bir rüyadır. Uyanmak, onu anlamaktır." Gerçekten uyanıyor muyuz peki?
Özü Kavramak Üzerine
Şems, insanın özünü bulması gerektiğini ısrarla vurguluyor. "Özünü bilen, her şeyi bilir" diyor. Ve ekliyor: "Özünü bilmeyen, hiçbir şey bilmez." Kendini bilmek... Tüm mesele bu aslında.
Belki de en unutulmaz sözlerinden biri şu: "Ben bir denizim. Sen bir damla. Ben seni içime aldım. Sen beni içine alamazsın." Bu sözle ne demek istediğini tam olarak kavramak için derin bir tefekkür gerekiyor.
Şems-i Tebrizi'nin sözleri, asırlar öncesinden gelen bir bilgelik ırmağı gibi. Okudukça içinize işliyor, düşündürüyor ve belki de dönüştürüyor. Bu kadim bilgeliği anlamak için kendinize zaman ayırın. Kim bilir, belki de içinizdeki Şems'i uyandırmanın tam zamanıdır.