Ne diyeceğimi bilemiyorum gerçekten. İstanbul'da, tam da hayatının baharında derler ya, işte öyle bir zamanda kayıp gitti aramızdan Ajlan Büyükburç. Sadece 28 yaşındaydı. Evet, yanlış duymadınız - yirmi sekiz.
Türk müziğinin dev ismi Erol Büyükburç'un kızı olarak dünyaya gelmişti ama o, kendi kimliğiyle parlıyordu adeta. Babasının gölgesinde kalmak yerine, kendi yolunu çizmişti. Kim bilir belki de bu kadar erken gitmesinin sebebi, dünyanın onun gibi parlak yıldızlara tahammülünün olmamasıydı.
Bir babanın yüreğine saplanan hançer
Erol Büyükburç'u düşünüyorum da... Bir baba için en acı ne olabilir? Evladını toprağa vermekten daha büyük acı var mı? Önce eşi Oya Büyükburç'u kaybetmişti, şimdi de kızı. İnsan yüreği ne kadar dayanabilir ki?
Açıkçası, sosyal medyada gördüğüm o paylaşımlar içimi acıttı. Sevenleri, arkadaşları, hayranları... Herkes bir şeyler yazmış, herkes üzüntüsünü paylaşmış. Kimi "Çok gençti" diye hayıflanmış, kimi "Neden?" diye sormuş. Cevabı olmayan sorular işte.
Başarılarla dolu kısa ama dopdolu bir ömür
Ajlan'ın hayatına baktığımda şunu fark ettim: Bazı insanlar kısa süreye ne çok şey sığdırıyor. O da öyle biriymiş meğerse. Eğitim hayatı, kariyeri, başarıları... Her şey tıkırında giderken, ansızın gelen bu haber herkesi şoka uğrattı.
Düşünsenize, daha dün gibiydi her şey. Planları, hayalleri, yapmak istedikleri vardı mutlaka. Belki de en güzel şarkısını henüz yazmamıştı. Kim bilir?
Böyle haberler insanı düşündürüyor gerçekten. Hayatın ne kadar kıymetli olduğunu, her anın nasıl da bir hazine sayılması gerektiğini hatırlatıyor. Ajlan'ın ardından yazılanlar, paylaşılanlar... Hepsi aslında bir vedadan çok daha fazlası.
Sevenlerinden yürek burkan mesajlar
Sosyal medyada gördüğüm kadarıyla - ki insan bazen bakmaya kıyamıyor - herkes çok üzgün. "Işıklar içinde uyu"lar, "Mekanın cennet olsun"lar... Bunlar sadece kelimeler değil, yüreklerden kopup gelen dilekler aslında.
Bir kullanıcının yazdığı şu sözler hâlâ aklımda: "Bir baba için en büyük acıyı yaşıyorsun Erol abi. Allah sabır versin." Başka ne denir ki?
Ölüm her zaman zor, ama genç yaştaki ölümler... Onlar daha farklı acıtıyor insanın yüreğini. Tam da hayatın en güzel yerinde, tam da her şeyin başlangıcında bitiş gibi geliyor.
Ajlan Büyükburç'u rahmetle anıyoruz. Geride kalanlara, özellikle de Erol Büyükburç'a başsağlığı diliyorum. Bu acıyı kelimelerle hafifletmek mümkün değil belki ama en azından yalnız olmadıklarını bilmek bir avuntu olabilir.
