Ne garip değil mi? Bugün ekranların parlayan yüzü olan isimlerin bir zamanlar nasıl zorluklarla boğuştuğunu duymak... Tülyan Ülkem işte o isimlerden biri ve geçmişe dair samimi itiraflarıyla adeta şok etkisi yaratıyor.
Annesi Güllü Erbil'le yaşadıkları o eski günleri anlatırken ses tonundaki o duygu yoğunluğu insanı alıp götürüyor. "Bakkala veresiye yazdırıyorduk" cümlesi bile aslında ne çok şey anlatıyor aslında.
Zorlu Günler ve Mücadele
Şimdilerde her şey çok farklı tabii. Ama o günleri düşününce... İnsan "Vay canına, gerçekten mi?" demekten kendini alamıyor. Tülyan Hanım'ın anlattıkları öyle sıradan magazin haberleri gibi değil, tam bir hayat hikayesi aslında.
Annesi Güllü Erbil'in kendileri için verdiği o amansız mücadeleyi anlatışı var bir de. O kadar içten ki, dinleyen herkesin yüreği burkuluyor. Kim derdi ki o günlerden bugünlere gelinceye kadar bu kadar yol kat edecekler?
Annemin Fedakarlıkları
Aslında olay sadece maddi zorluklar değil. Öyle ya, herkesin hayatında inişler çıkışlar oluyor. Ama Tülyan'ın vurguladığı şey, annesinin o zorlu dönemlerde bile çocukları için yaptığı fedakarlıklar.
Güllü Hanım'ın o meşhur mücadeleci ruhu işte tam da burada devreye giriyor. "Nasıl oldu da bu günlere geldik?" sorusunun cevabı aslında burada saklı.
Belki de en çarpıcı olanı, tüm bu zorlukların onları nasıl güçlendirdiğini anlatması. Zor günler insanı ya bitirir ya da çelik gibi yapar ya, onlar ikincisini seçmişler anlaşılan.
Bugünlere Uzanan Yol
Ve işte şimdi... Ekranlarda, magazin dünyasında tanınan bir isim olmuş Tülyan Ülkem. Ama o eski günleri asla unutmamış, unutmak da istemiyor anlaşılan.
Çünkü o günler onu bugünkü insan yapan şeyler aslında. Bakkala veresiye yazdırdıkları günlerden, bugünlere uzanan yolculuk... Kim bilir daha neler yaşadılar, neler atlattılar?
Bu röportaj bize şunu gösterdi: Her başarı hikayesinin arkasında mutlaka görünmeyen mücadeleler var. Tülyan Ülkem ve ailesinin hikayesi de işte tam olarak bunun kanıtı.