İlişkilerde kalbin mi yoksa aklın mı sesine kulak vermeliyiz? Bu kadim soru, ünlü oyuncu çift Halit Özgür Sarı ve Özge Yağız'ın samimi sohbetinde yeniden hayat buldu. İkili, magazin dünyasının tozlu sayfalarından sıyrılıp insanı derinden düşündüren bir tartışmaya imza attı.
Özge Yağız, konuya son derece tutkulu bir yaklaşım sergiliyor. Ona göre aşk, mantığın soğuk denklemlerine sığmayacak kadar büyük bir duygu. "Mantıkla alınan kararlar güvenli limanlara çeker insanı" diyor ve ekliyor: "Ama o limanlarda hayatın en coşkulu dalgalarını kaçırırsın. Bazen batma riskini göze alıp açılmak gerek okyanusa."
Halit Özgür Sarı ise bu fikre temkinli yaklaşıyor. Belki de erkeklerin o meşhur 'mantık' tuzağına düşüyor diyebiliriz. "Duyguların peşinden körü körüne gitmek, sonu hüsranla biten hikayelere davetiye çıkarır" diye düşünüyor. Ona göre, kalp ve kafayı dengelemek şart. "Aşk, uzun vadeli bir yatırım gibidir" diye açıklıyor. "Risk almak kadar, o riski akıllıca yönetmek de önemli."
Modern İlişkilerde Denge Arayışı
Günümüz ilişkileri, hiç olmadığı kadar karmaşık bir hale geldi. Sosyal medya, kariyer kaygıları ve bireysellik... Tüm bunların arasında gerçek aşkı bulmak neredeyse imkansızlaşıyor. Halit ve Özge'nin tartışması da tam bu noktada devreye giriyor.
Özge'nin savunduğu gibi sadece hissederek mi ilerlemeli? Yoksa Halit'in dediği gibi, biraz da strateji ve planlama mı yapmalı? Cevap, muhtemelen ikisinin arasında bir yerde. Belki de mesele, partnerinizin bu konudaki dengenizi anlayabilmesinde yatıyordur.
Bu çiftin uyumu da zaten buradan geliyor olabilir. Biri ateşi, diğeri sobayı temsil ediyor adeta. Ve bildiğiniz gibi, mükemmel bir ortamı yaratmak için ikisine de ihtiyaç var. Fazlası yangın çıkarır, azı ise insanı dondurabilir.
Son Söz Yerine
Kim haklı sorusunun tek bir cevabı yok. Aşk, herkes için farklı bir deneyim sonuçta. Kimimiz Özge gibi coşkulu dalgalara açılmayı seçeriz, kimimiz de Halit gibi daha sakin suları tercih ederiz.
Önemli olan, hangi yolu seçerseniz seçin, o yolda mutlu hissetmeniz. Çünkü aşk, ne sadece kalpten gelen bir çığlıktır ne de sadece mantığın sessiz bir hesaplaması. İkisinin dansıdır. Ve her dansın kendine has bir ritmi vardır.
