
Gözlerinizi kapatın ve düşünün: Türkiye'nin en çok konuşulan yüzlerinden birisiniz, her hareketiniz magazin basınının manşetlerinde, özel hayatınız ise sürekli bir dedikodu konusu. Hande Ercel tam olarak bu durumu yaşıyor—ve son aylarda hayli hareketli bir dönemden geçti.
Hakan Sabancı'yla olan ilişkisini noktaladıktan sonra, sosyal medyayı ve kamera önünü bir süreliğine askıya aldı. Kimileri "Acaba depresyonda mı?" diye sorarken, Hande tam tersine kendini yeniden inşa etmeye odaklandı.
Peki Nasıl Baş Etti?
Stres atma yöntemleri deyince akla ilk spor gelir, değil mi? Hande de öyle düşünmüş olacak ki düzenli pilates ve yoga seanslarına başladı. Ama asıl ilginç olan, deniz kenarına kaçıp sadece dalga sesiyle baş başa kalmayı tercih etmesi. Kimi zaman Bodrum, kimi zaman Bozcaada—sessizlik arayan bir ruh gibi.
Bir de tabii beslenme düzeni var. Artık daha organik, daha doğal—ve evet, bol bol su. "İç huzuru ararken bedenini de unutma" felsefesiyle ilerliyor gibi görünüyor.
Sosyal Medya Detoksu
Belki de en etkili hamlelerinden biri buydu. Bir süreliğine paylaşımları durdurdu, takipçilerine küçük bir mola verdiğini duyurdu. Çünkü biliyordu: Sürekli bir şeyleri kanıtlama çabası, insanı tüketen bir yük aslında.
Sonra? Yavaş yavaş geri döndü. Paylaşımlarında artık daha sakin, daha dingin bir Hande vardı. Doğa fotoğrafları, kitap önerileri, bazen de kendi el yazısıyla yazılmış küçük notlar.
Hayatına kimin gireceğine, kimin çıkacağına dair bir kontrolümüz yok aslında. Ama nasıl tepki vereceğimiz—işte orası tamamen bize kalmış. Hande Ercel de bunu hatırlattı hepimize. Belki biraz sessiz, belki biraz uzak—ama her zaman kendi kararlarıyla.