
Kim derdi ki arka arkaya dizilmiş kelimeler, fısıltı halinde paylaşılan sırlar ve belki de birazcık 'çene çalma' ilişkinizin temelini sağlamlaştırabilir? Tıpkı çayın yanındaki kurabiye gibi, muhabbetin yanında giden dedikodu da aslında sandığımızdan çok daha faydalı çıktı.
Darmouth Koleji'nden bir grup araştırmacı, insanların neden dedikodu yaptığını anlamak için kolları sıvadı. Sonuçlar ise oldukça şaşırtıcı: Dedikodu, ilişkilerimizi güçlendiren sosyal bir yapıştırıcı görevi görüyor.
Peki Nasıl Oluyor Bu İş?
Düşünün: Partnerinizle oturmuş, bir tanıdığınız hakkında hafiften atıp tutuyorsunuz. İşte o an, aslında sadece başkasını çekiştirmiyorsunuz. Aynı zamanda aranızda görünmez bir bağ kuruyorsunuz. Aynı fikirde olduğunuzu hissediyor, aynı değerleri paylaştığınızı onaylıyorsunuz. Bu küçük paylaşım, ilişkinize gizli bir destek ekliyor.
Araştırmacılar bu teoriyi test etmek için oldukça zekice bir yöntem kullanmış. Katılımcıları gruplara ayırıp onlara çeşitli insan profilleri göstermişler. Bazı gruplar bu insanlar hakkında fikirlerini paylaşabilirken (yani dedikodu yapabilmiş), diğer gruplar sessiz kalmak zorunda kalmış.
Sonuç? Dedikodu yapabilen gruplar arasındaki bağ, diğerlerine kıyasla katbekat daha güçlü çıkmış. Sanki küçük bir sırdaşlık, insanları birbirine kenetliyormuş gibi.
Dedikodu Deyip Geçmeyin
Aslında hepimiz birazcık dedikoducuyuz – itiraf edin. Araştırmaya göre sohbetlerimizin neredeyse %14'ü başkaları hakkında – ve çoğunlukla da negatif içerikte. Ama bu her zaman kötü bir şey değil. Hatta uzmanlar, dedikodunun toplumsal kuralları öğrenmemize ve sosyal bağları güçlendirmemize yardımcı olduğunu söylüyor.
Yani partnerinizle yaptığınız o mini dedikodu seansları, aslında ilişkinize yaptığınız küçük bir yatırım. Tabii ki her şeyde olduğu gibi bunda da aşırıya kaçmamak kaydıyla! Zehirli ve art niyetli dedikodudan herkes uzak dursun, aman diyeyim.
Bir dahaki sefere partnerinizle birinin arkasından konuşurken kendinizi suçlu hissetmeyin. Bilim bile arkanızda! Belki de ilişkinizi kurtaracak olan şey, tam da bu küçük fısıltılarınızdır.