Gördüm de söylüyorum - Nesrin Cavadzade tam bir dostluk abidesi! Habertürk ekranlarında konuşurken öyle içten, öyle samimiydi ki insan "Keşke benim de böyle bir arkadaşım olsa" diyor.
Şöyle bir düşünün: Magazin dünyası dediğiniz zaten yapaylıklar, sahte gülüşler, pozlar üzerine kurulu değil mi? Ama Nesrin tam tersini kanıtlıyor işte. "O benim can yoldaşım" derken sesindeki o titreme, gözlerindeki o ışık - bunlar numara olacak şeyler değil.
Dostluk Denilen O Nadide Şey
Aslında mesele sadece iki ünlünün arkadaşlığı değil. Daha derinlerde bir şeyler var. Günümüzde -özellikle de şöhret dünyasında- gerçek dostluk bulmak neredeyse dünyanın en zor işi haline geldi. Herkes birbirinin gölgesinde kaybolup gidiyor çünkü.
Nesrin'in anlattıkları ise tam bir nefes aldırıcı. İnsanın içini ısıtıyor resmen. Şu an herkesin aklından geçen tek soru: Acaba kim bu gizemli arkadaş?
Magazinin Yapay Dünyasında Gerçek Bir Dostluk Hikayesi
Biliyorsunuz, bizim magazin basını genelde ayrılıklar, kavgalar, dedikodular üzerine kurulu. Ama işte böyle samimi dostluk hikayeleri de var arada. Nesrin Cavadzade'nin bu açıklamaları tam da böyle bir anda geldi - tam zamanında!
Dostluk dediğin nedir ki zaten? İyi günde kötü günde yanında olan, seni olduğun gibi kabul eden, yargılamadan dinleyen biri. Nesrin'in anlattıklarından anlıyoruz ki o da böyle bir dostluğa sahip. Ne şanslı insan!
Gerçek şu ki - bu tür samimi itiraflar magazin dünyasında nadiren görülüyor. Genelde herkes bir maskenin ardına saklanmayı tercih ediyor. Ama Nesrin farklı işte, o gerçekleri saklamıyor.
Son Söz
Belki de hepimizin bu hikayeden çıkaracağı bir ders var: Gerçek dostlukların kıymetini bilmek. Nesrin Cavadzade'nin samimi itirafları bize şunu gösterdi - şöhret, para, statü hiçbiri gerçek bir dostun yerini tutmuyor.
Kim bilir, belki de bu açıklamalar magazin dünyasında yeni bir samimiyet dalgası başlatır. En azından ben öyle umuyorum.