
İzmir'in renkli sokaklarında, sıradan bir günün ötesinde bir ışık parlıyor. Özel gereksinimli çocukların dokuduğu kumaşlar, sadece tekstil değil, yürekleri ısıtan birer sanat eserine dönüşmüş durumda. Nasıl mı?
Şehrin kültür merkezlerinden birinde açılan sergi, ziyaretçilerini adeta büyülüyor. Her bir parça, çocukların iç dünyasından yansıyan renklerle bezenmiş. Kimi desenler coşkuyu, kimi ise hüznü anlatıyor gibi. (Gerçekten de dokumanın terapötik etkisi yadsınamaz!)
Bir Dokunuş Bin Umut
Projenin mimarı olan eğitmenler, "Biz sadece teknik öğretmedik" diyor. "Onlara kendilerini ifade etmenin bir yolunu sunduk." Ve işe yaramış. Çocukların gözlerindeki o ışıltı, her şeyi anlatmaya yetiyor aslında.
Peki ya ziyaretçiler? Sergiyi gezenlerin yorumları ise şöyle:
- "Hiç böyle bir şey görmemiştim!" diye heyecanlanıyor orta yaşlı bir kadın.
- Genç bir öğrenci, "Bunlar gerçekten özel çocukların eseri mi?" diye sorarken şaşkınlığını gizleyemiyor.
- Yaşlı bir beyefendi ise "Bizim zamanımızda böyle imkanlar yoktu" diyerek hüzünleniyor.
Yürekten Yüreğe Köprü
Projenin en çarpıcı yanı belki de şu: Dokunan her kumaş parçası, özel bir çocukla sıradan bir vatandaş arasında görünmez bir köprü kuruyor. İşte tam da bu nedenle, serginin adı "Kalpten Kalbe Dokunuşlar" konulmuş. (Ne kadar da yerinde bir isim değil mi?)
Eğitmenlerden biri, "Aslında bizim yaptığımız çok basit" diyor. "Sadece onlara fırsat verdik. Gerisi kendiliğinden geldi." Belki de tüm mesele buydu - fırsat eşitliği. Ve bu proje, bunun ne kadar değerli olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
Sergi, önümüzdeki haftalarda başka şehirlerde de açılacakmış. Eğer yolunuz düşerse, bu dokunuşları hissetmek için mutlaka uğrayın derim. Çünkü bazen bir kumaş parçası, binlerce kelimeden daha çok şey anlatabilir insana...