İspanyollarla Şaşırtıcı Benzerliklerimiz: Sosyal Yaşamdan Yeme Alışkanlıklarına
Türkler ve İspanyolların Şaşırtıcı Benzerlikleri

Kim derdi ki Türklerle İspanyollar bu kadar benzeşiyor diye? Ama gerçekten de öyle! İki halkın günlük hayatına baktığınızda, şaşırtıcı paralellikler göze çarpıyor. Hem de öyle böyle değil, neredeyse 'akraba çıktık' diyeceğimiz türden...

Sosyal Yaşam: Gece Kuşu Milletler

Sabahın köründe kalkıp işe koşturmak? Hayır, teşekkürler! İspanyollar gibi biz Türkler de gecenin geç saatlerine kadar oturmayı seviyoruz. Akşam yemeği saat 9'dan önce mi olur? Tabii ki hayır! İki kültürde de yemek, bir angarya değil, keyifli bir sosyal etkinlik.

Peki ya siesta? Bizde öğle uykusu pek yaygın değil belki ama şöyle bir kestirmeyi kim sevmez ki? İspanyolların 'sobremesa' dedikleri, yemek sonrası sohbet geleneği ise bize fazlasıyla tanıdık geliyor.

Yemek Kültürü: Zeytinyağı ve Lezzet Şöleni

Zeytinyağı desen var, deniz ürünleri desen bol! İki mutfak da Akdeniz'in bereketini sonuna kadar kullanıyor. İspanyolların 'tapas' kültürü, bizim meze geleneğimizle neredeyse ikiz kardeş gibi. Küçük porsiyonlar, çeşit çeşit lezzetler ve tabii ki bolca sohbet...

  • Paella mı? Bizde pilavın bin bir çeşidi var!
  • Gazpacho mu? Soğuk çorbaya biz de bayılırız
  • Churros mu? Lokma tatlımız sizinkinden aşağı kalır mı hiç?

Bir de şu var: İki ülkede de yemekler aceleye getirilmez. Lezzetin hakkı verilir, çatal bıçak şakırtıları eşliğinde...

Aile Bağları: Sıkı Fıkı Topluluklar

Büyük aileler, sıkı bağlar, hafta sonu toplantıları... İspanyollar da tıpkı bizim gibi aileye büyük önem veriyor. Dedeler, nineler torunlarıyla ilgileniyor, kuzenler birbirine sıkı sıkıya bağlı. Pazar günleri geniş aile yemekleri ise adeta kutsal bir ritüel!

Tabii bir de şu var: İki kültürde de misafirperverlik dorukta. Kapı çalındığında 'Kim o?' diye sormak yerine hemen sofraya bir tabak daha koymak... Size de tanıdık geldi mi?

Festivaller ve Eğlence Anlayışı

İspanyolların ünlü 'La Tomatina' festivalini duymuşsunuzdur. Domatesler havada uçuşuyor, her yer kırmızıya boyanıyor... Bizde de benzer coşkuyu Hıdırellez'de, Nevruz'da görürsünüz. Eğlenceyi seven, renkli kültürler bunlar!

Bir de şu ilginç benzerlik: İki ülkede de maç günleri adeta milli bayrama dönüşüyor. Tribünlerdeki coşku, gol sevinçleri... Futbol bizde de onlarda da tutku işte!

Sonuç olarak, coğrafya kaderdir demişler. Akdeniz'in iki yakasındaki bu iki sıcak kanlı halk, aslında sandığımızdan çok daha yakın. Belki de bu yüzden İspanya'ya giden Türkler, İspanyollar da Türkiye'de kendilerini yabancı hissetmiyorlar. Ne diyelim, '¡Olé!' demekle 'Maşallah' demek arasında pek fark yok galiba!