
Günaydın sayfalarımıza konuk olan Tuba Kalcık, öyle içten konuştu ki... Sanki eski bir dostla hasret giderir gibiydi. Samimiyeti o kadar doğal ki, insan "İşte bu!" diyor.
Şöyle bir cümlesi var mesela: "Ben sevdiklerimi yarı yolda bırakacak bir adam değilim." Bunu söylerken sesindeki o kararlı ton, gözlerindeki o sıcak ifade... İnsana hemen güven veriyor.
Sadakatin Tarifi
Modern ilişkilerde sadakatin ne kadar önemli olduğunu düşünüyorum da... Tuba Hanım'ın sözleri tam da bu noktaya parmak basıyor. "Sadakat benim için lüks değil, zorunluluk" diyor adeta.
Kimileri için geçici hevesler normalleşirken, o eski moda saygıyı savunuyor. Bana kalırsa -ki bu tamamen kişisel görüşüm- bu çağda böyle insanlar bulmak gerçekten nadir.
İlişkilerdeki Altın Kurallar
- Dürüstlük her şeyden önce gelmeli
- Sevgiyi beslemek emek ister - tıpkı nadir bir çiçek gibi
- Yarı yolda bırakmamak... İşte mesele tam da bu!
Konuşmasının bir yerinde şöyle diyor: "Bana güvenen insanların kalbini kırmak istemem." Bu cümledeki o insani sıcaklığı hissetmemek mümkün değil.
Günümüz İlişkilerine Taze Bir Bakış
Social media çağında ilişkilerin dinamikleri değişti ama... Tuba'nın dediği gibi, temel değerler hiç değişmiyor. Güven, saygı, sadakat - bunlar zamansız kavramlar.
Belki de modern dünyada en çok ihtiyacımız olan şey bu: Eski usul bağlılık ve yürekten gelen bir sevgi anlayışı.
Röportajın sonlarına doğru şunu ekliyor: "Hayat kısa, insan sevdiklerine sıkı sıkı sarılsın." Ne kadar da haklı!