Tam on yıl. Dile kolay değil mi? Bir ilişkinin on yıl boyunca aynı heyecanla, aynı tutkuyla sürmesi... Günümüz dünyasında neredeyse imkansız gibi görünüyor ama onlar başardı.
Özge Gürel ve Serkan Çayoğlu. İsimleri bile yan yana gelince insanın yüzünde bir tebessüm beliriyor. Bu ikilinin aşkı, bildiğimiz magazin hikayelerinden çok farklı. Daha derin, daha samimi, daha gerçek.
Her Şey Bir Dizi Setinde Başladı
Aslında her şey 2014 yılında "Kiraz Mevsimi" dizisinin setinde başladı. O zamanlar kimse bu kadar uzun soluklu bir aşkın temellerinin atıldığını tahmin edemezdi belki de. Set ortamı derler ya, işte öyle bir şey. Ama onlarınki sıradan bir set aşkı olmadı, olmadı işte.
Serkan o günleri anlatırken gözlerinin içi gülüyor: "Özge'yi ilk gördüğümde... Nasıl anlatayım? Dünyanın en doğal, en samimi insanıydı. Rol gereği değil, gerçekten öyleydi."
İlk Buluşma: Bir Kahve ve Sonsuz Sohbet
İlk buluşmaları? Basit bir kahve molası aslında. Ama o molada konuştukları, anlattıkları, paylaştıkları... İşte her şey orada başladı. Özge, "Serkan'la konuşurken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım" diye anlatıyor o anı. "Sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi hissettim."
Ve o his hiç geçmemiş anlaşılan. On yıl sonra hala aynı samimiyet, aynı içtenlik, aynı bağ...
On Yılda Neler Değişti?
Peki on yıl boyunca neler mi değişti? Aslında hiçbir şey. Ya da her şey. İkisi de kariyerlerinde çok farklı noktalara geldi, projeler değişti, hayatlar evrildi. Ama aralarındaki o bağ hep aynı kaldı.
- Birbirlerinin en büyük destekçisi oldular hep
- Zor zamanlarda birbirlerine güç verdiler
- Başarılarını birlikte kutladılar
- Ve en önemlisi, birbirlerine saygı duymayı hiç bırakmadılar
Özge'nin dediği gibi: "İlişkilerde en önemli şey saygı. Serkan bana her zaman saygı duydu, ben de ona."
Gizlilik ve Samimiyet Dengesi
Magazin dünyasında ilişki yaşamak kolay değil. Her anınız takip altında, her hareketiniz yorumlanıyor. Ama bu ikili mükemmel bir denge kurmuş. Özel hayatlarını korumayı başarırken, sevenleriyle de samimi paylaşımlar yapıyorlar.
Serkan'ın bu konudaki felsefesi net: "Biz aşkımızı yaşıyoruz, sergilemiyoruz. Ama insanlardan da saklamıyoruz. Doğal olan bu zaten."
Gelecek Planları ve Evlilik
Herkesin merak ettiği soru: Evlilik? Özge gülüyor bu soruya: "Zamanı gelince olur. Şu an her şey çok güzel gidiyor, neden acele edelim ki?"
Serkan da aynı fikirde: "Önemli olan kağıt parçası değil, kalpteki hisler. Biz hislerimizi zaten biliyoruz."
Belki de onların sırrı burada - acele etmemek, zorlamamak, doğal akışına bırakmak.
On Yıllık Aşkın Sırrı
Peki nedir bu uzun soluklu aşkın sırrı? Özge'ye göre: "Birbirimizi olduğumuz gibi kabul ettik. Değiştirmeye çalışmadık. Ve en önemlisi, gülmeyi hiç bırakmadık."
Serkan ekliyor: "Özge'yle her gün yeni bir şey keşfediyorum. On yıl geçti ama hala onun hakkında bilmediğim şeyler var. Bu çok heyecan verici."
İşte böyle. On yıllık bir aşk hikayesi. Masal gibi ama gerçek. İmkansız gibi görünüyor ama mümkün. Özge ve Serkan bunu kanıtlıyor işte.
Belki de aşkın formülü bu: İki insan, saygı, sabır ve bolca kahkahalar... Gerisi zaten geliyor.
