Nişantaşı'nın o meşhur caddelerinden birinde, tam da öğle sonrasının o tatlı telaşı içinde gözlerimize inanamadık doğrusu. Özlem Yıldız ve oğlu Demir, adeta bir zaman tünelinden fırlamış gibiydiler - tabii ki çok daha büyümüş olarak!
Demir öyle bir büyümüş ki, insan "Bu çocuk mu, genç adam mı?" diye düşünmeden edemiyor. Annesinin boyunu rahatça geçmiş, hani neredeyse bir omuz kadar fark var diyebilirim. Şu hayatın ne çabuk aktığını bir kez daha anlıyorsunuz böyle anlarda.
Anne-Oğul Keyfi Tam Gaz
İkili, Nişantaşı'nın o rengarenk butikleri arasında keyifli bir alışveriş turuna çıkmışlardı. Özlem Hanım her zamanki gibi şıktı - kimine göre sade, kimine göre ise tam bir stil ikonu. Demir ise annesine eşlik ederken bir yandan da kendi tarzını yansıtıyordu. Gençliğin o doğal havası var üzerinde, biliyorsunuz.
Bazı anlarda annesiyle koyu bir sohbete dalmışlardı - acaba ne konuşuyorlardı? Okul mu, gelecek planları mı, yoksa sadece günlük hayatın o sıradan ama değerli anları mı? İnsan merak etmeden duramıyor.
Zamanın Hızlı Akışı
Düşünsenize, daha dün gibi aslında. Özlem Yıldız'ın minik oğlu Demir'i kucağında taşıdığı günler... Şimdi ise karşımızda neredeyse annesiyle omuz omuza bir genç duruyor. Zamanın bu denli hızlı aktığına inanamıyorsunuz bazen, değil mi?
Demir'in bu hızlı büyümesi, ünlü çocukların ne çabuk büyüdüğünü bir kez daha hatırlatıyor bize. Sanki kameraların önünde büyümek daha da hızlandırıyor zamanı - ya da biz mi öyle sanıyoruz?
Nişantaşı'nda onları görenlerin de aynı şaşkınlığı yaşadığını tahmin edebiliyorum. "Bu Özlem Yıldız'ın oğlu mu?" diyen bakışlar, hafif gülümsemeler... İnsanlar ünlüleri ve ailelerini görmekten her zaman keyif alıyorlar, biliyorsunuz.
Samimi Anlar
En güzeli de aralarındaki o doğal, samimi ilişkiydi. Özlem Hanım'ın oğluna olan sevgisi gözlerinden okunuyordu - o koruyucu ama bir o kadar da özgür bırakan anne bakışı... Demir ise annesine saygılı ama rahat davranışıyla dikkat çekiyordu.
Nişantaşı'nın o kalabalık caddelerinde, günlük hayatın içinde sıradan bir anne-oğul gibiydiler aslında. Tabii biraz daha fazla dikkat çekerek! Ama bu onların günlük rutinlerini etkilemiyor gibi görünüyordu.
Demir'in bu kadar büyümesi, sanırım hepimizi biraz duygulandırdı. Çünkü aslında kendi çocuklarımızın da ne çabuk büyüdüğünü hatırlatıyor bize. O minik bebekler, bir bakmışsınız genç olmuşlar!
Özlem Yıldız ve Demir'in bu samimi Nişantaşı gezisi, ünlü olmanın ötesinde aslında her ailede yaşanan o evrensel duyguları bize bir kez daha hatırlattı. Annelik, büyümek, değişmek... Hepsi hayatın doğal akışında.
