Bazen hayat size en beklenmedik anlarda en saf mutluluğu hediye eder – tam da pes etmeye hazırlandığınız o anda. İzmir'de yaşayan down sendromlu Alperen Çakmak ve Sıla Altun için de işler tam olarak böyle yürüdü.
Bir buçuk yıldır delicesine âşık olan bu genç çift, düğün hayallerini gerçekleştirmek için gereken parayı bir türlü bir araya getirememişti. Yani getirememişlerdi ta ki sosyal medyada yayılan çağrılarına yürekten yanıtlar gelene kadar.
Bir Sosyal Medya Çağrısı ve Kalpleri Eritecek Yardımseverlik
İşte o an her şey değişti. Çiftin dokunaklı hikayesi duyulduktan sonra, bölgedeki esnaflar ve yardımsever vatandaşlar harekete geçti. Kimi düğün pastasını yapmayı üstlendi, kimi gelinliği, kimi de müzik ve fotoğraf çekimi için gönüllü oldu. Öyle ki, düğün için gereken neredeyse her şey bağışlarla karşılandı.
Alperen'in annesi Sevgi Çakmak, olanları anlatırken hâlâ duygulanıyor: "Oğlumun mutluluğu için her şeyi yapardım zaten, ama bu kadar insanın seferber olduğunu görünce... İnsanların yüreğine inandım yeniden."
Mutlulukları Gözlerinden Okunuyordu
Düğün günü geldiğinde ise ortaya inanılmaz bir manzara çıktı. Gözleri sevinçle parlayan Alperen ve Sıla, kendilerini için için yakıp kavuran bir sevginin tadını çıkarıyordu. Misafirler, dans eden, birbirine sarılan, etrafa neşe saçan bu çifti izlerken duygusal anlar yaşadı.
Belki de en çarpıcı olanı, onların sevgisinin ne kadar 'doğal' ve 'samimi' olduğuydu – hiçbir şey zorlama değildi, her şey içten geldiği gibiydi.
Sonuç: Sevgi Her Engeli Aşar
Bu hikaye sadece bir düğünün ötesinde bir anlam taşıyor aslında. Toplumun bir araya geldiğinde neleri başarabileceğinin, sevginin ve dayanışmanın gücünün canlı bir kanıtı. Alperen ve Sıla'nın hikayesi bize şunu bir kez daha hatırlattı: Gerçekten istediğinizde ve etrafınızda sizi destekleyen insanlar olduğunda, hiçbir engel aşkın önünde duramaz.
Onlar şimdi yepyeni bir hayata 'evet' derken, arkalarında hepimize ilham verecek bir destan bıraktılar. Ve kim bilir, belki de onların hikayesi başka 'imkansız' aşkların da önünü açacak...
