Olay, Sakarya'nın Serdivan ilçesinde dün akşamüstü saatlerinde yaşandı. Mahalle sakinlerinin dikkatini çeken acı sesler, aslında küçük bir canlının yardım çığlıklarıydı. Bir köpek yavrusu, bilinmeyen bir nedenle kanalizasyon sistemine düşmüş ve dar bir boruya sıkışıp kalmıştı.
Durumu fark eden vatandaşlar hemen 112 Acil Çağrı Merkezi'ni aradı. Olay yerine intikal eden Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri, zorlu bir operasyona başladı. Ve işte o andan itibaren zamanla yarış başladı.
Zaman Daralıyor, Ekip Yorulmak Bilmiyor
İtfaiye ekipleri önce borunun çapını ve yavrunun sıkıştığı konumu tespit etmeye çalıştı. Mevzunun hassasiyeti ortadaydı - her an yanlış bir hareket küçük cana zarar verebilirdi. Ekip şefi, "Bu iş sabır ve özen istiyor" diyerek durumun vahametini özetliyordu adeta.
Altı saat boyunca aralıksız çalışan itfaiye personeli, önce borunun çevresini kazdı, sonra boruyu dikkatlice kesmeye başladı. Her kesişte yürekler ağızlara geldi - acaba yavruyu incitmeden kurtarabilecekler miydi? Mahalleli de olay yerinden ayrılmıyor, dualar ediyordu.
Mutlu Son: Özgürlük!
Gece saatlerinde, tam umutlar tükenmek üzereyken, o an geldi. İtfaiye ekipleri boruyu başarıyla kestikten sonra yavruyu nazikçe dışarı çıkarmayı başardı. Minik köpek yavrusu, altı saatlik esaretin ardından özgürlüğüne kavuştu.
Kurtarıldığı anda yavrunun gözlerindeki korkuyla karışık minnettarlık ifadesi, orada bulunan herkesi duygulandırdı. Ekipler, yavruyu hemen veterinere götürerek sağlık kontrolünden geçirdi. Muayene sonucunda yavrunun sağlık durumunun iyi olduğu açıklandı - sadece biraz susuz kalmış ve yorgundu.
Bu operasyon, sadece bir köpek yavrusunun kurtarılmasından ibaret değildi aslında. İnsanlığın en güzel yüzünü, bir canın kurtarılması için gösterilen çabayı, sabrı ve özveriyi gösteren bir tabloydu. Sakarya itfaiyesi, sadece yangın söndüren değil, can kurtaran ekipler olduklarını bir kez daha kanıtladı.
Küçük yavru şimdi güvende - belki de hayatının en büyük macerasını atlattı ve bunu hayatını riske atan kahramanlara borçlu. Kim bilir, belki de bu olay bize şunu bir kez daha hatırlattı: Her can değerlidir ve kurtarılmaya değer.