Hollywood'un en saygın isimlerinden Sir Anthony Hopkins, hayatının en zorlu mücadelesini anlattı. 49 yıl önce alkolü tamamen bırakan usta oyuncu, o karanlık günleri düşününce hâlâ ürperdiğini itiraf ediyor.
"Bir sabah uyandım ve artık yeter dedim." Hopkins'in bu sözleri, hayatının dönüm noktası oldu. 1975 yılının o soğuk Aralık sabahı, kendisini bir otel odasında bulmuştu - paramparça bir halde. "Ne olduğumu, nerede olduğumu bile bilmiyordum. İşte o an, değişmem gerektiğini anladım."
Kariyerini Tehlikeye Atan Yıllar
Oscar'lı oyuncu, alkolün kariyerini nasıl tehlikeye attığını anlatırken sesi titriyor adeta. "Setlere sarhoş gittiğim günler oldu. İnsanlar bana güvenmiyordu, haklı olarak. Profesyonelliğimi kaybetmiştim."
Peki neydi onu bu kadar içkiye iten? Hopkins düşünüyor bir an: "Yalnızlık, belki de. Başarı baskısı. Kim bilir... Ama mazeret yok. Kendimi kaybetmiştim."
Dönüm Noktası: O Son İçki
25 Aralık 1975. Noelin üçüncü günü. Hopkins için her şeyin değiştiği tarih. "Son içkimi içtim ve 'Bu son' dedim kendime. Ertesi gün Alkollüler Anonim toplantısına gittim."
Toplantılar onun için bir can simidi olmuş. "Orada yalnız olmadığımı anladım. Herkes benim gibiydi - kaybolmuş, korkmuş, umutsuz."
Yeni Bir Hayat, Yeni Bir Anthony
Sobriyetin ilk günleri kolay değilmiş. "Her gün bir savaştı. Ama her geçen gün biraz daha güçleniyordum. Kendimi yeniden keşfediyordum."
Peki alkolü bırakmasaydı ne olurdu? Hopkins bu soruya net cevap veriyor: "Muhtemelen ölürdüm. Ya da en iyi ihtimalle, kimsenin hatırlamadığı sıradan bir oyuncu olurdum."
Başarının Sırrı: Disiplin ve Minnettarlık
84 yaşındaki oyuncu, bugünlere gelmesinde disiplinin ve minnettarlığın rol oynadığını söylüyor. "Her sabah uyandığımda, bugünü hakedip haketmediğimi sorguluyorum. Ve her zaman minnettarım - hayatta olduğum için, çalışabildiğim için, sevilebildiğim için."
Genç oyunculara tavsiyesi ise net: "Kendinize ihanet etmeyin. Yetenek bir hediye, ama onu ne yaptığınız sizin seçiminiz."
Hopkins'in hikayesi sadece alkol bağımlılığından kurtuluş öyküsü değil aslında. İnsanın kendiyle yüzleşmesinin, değişim gücünün ve ikinci şansların hikayesi. 49 yıl sonra bile o günleri hatırlayıp, "Keşke daha erken yapsaydım" diyor. Ama biliyor musunuz? Belki de tam zamanında yapmış - çünkü bazen en karanlık anlar, en aydınlık dönüşümlerin başlangıcı oluyor.