Şu bağırsak denilen şey... Vücudumuzun adeta ikinci beyni desem yeri var. Kimi zaman strese, kimi zaman yediklerimize tepki veriyor, bize adeta hayatı zindan ediyor. Ama merak etmeyin, doğanın bize sunduğu bazı mucizeler var ki, bağırsaklarımızla aramızı düzeltmek için biçilmiş kaftan.
Yoğurt: Kadim Dostumuz
Dedelerimizden, ninelerimizden miras bu beyaz mucize. Canlı probiyotik kültürleriyle -bizim halk arasında 'faydalı mikroplar' dediğimiz şeyler işte- bağırsak duvarını adeta bir zırh gibi koruyor. Ev yapımı yoğurt özellikle... Marketlerde satılanların yanına bile yaklaşamaz. Her gün bir kase yerseniz, bağırsaklarınız size teşekkür edecek, emin olun.
Lahana Turşusu: Fermente Harikası
Almanların sauerkraut'u, bizim lahana turşumuz... Adeta bir probiyotik bombası! Fermentasyon sırasında oluşan lactobacillus bakterileri bağırsak floranızı zenginleştiriyor. Tabii tuz oranına dikkat etmek şartıyla. Fazlası zarar, her şeyin azı karar çoğu zarar derler ya, haklılar.
Enginar: Prebiyotik Deposu
Şu garip görünümlü sebzeye bakmayın siz... İçinde inülin adı verilen bir lif var ki, bağırsaklardaki faydalı bakteriler için tam bir ziyafet. Onları besliyor, çoğalmalarını sağlıyor. Zeytinyağlı enginar yemeği deyip geçmeyin, bağırsak sağlığı için birebir.
Kefir: Kafkasların Sırrı
Kafkas dağlarında yaşayanların uzun ömür sırrı... Yoğurttan daha güçlü bir probiyotik kaynağı olduğu söyleniyor. Bağırsak geçirgenliğini azaltıyor, sindirimi kolaylaştırıyor. Tadına alışmak biraz zor olabilir belki ama -ben ilk içtiğimde pek sevmemiştim itiraf edeyim- faydaları inanılmaz.
Bu dörtlüyü düzenli tükettiğinizde... Vücudunuzdaki değişimi hissedeceksiniz. Tabii bir de unutmadan -sözüm meclisten dışarı- fast food'u, işlenmiş gıdaları azaltmak lazım. Yoksa bunları yeseniz de nafile.
Sağlıklı bağırsaklar, mutlu bir hayat demek bence. Deneyin, pişman olmayacaksınız.
