Günlerdir sallanan yerin üzerinde, bir de sosyal medyada sallantı yaşanıyor. İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, deprem sonrası ortaya çıkan bilgi kirliliğine karşı adeta bir 'sanal afet' uyarısı yaptı. Peki neler oluyor?
Şöyle bir etrafa bakınca, herkesin bir fikri, her fikrin de bir paylaşımı var. Ama işin kötüsü, bu bilgilerin yarısı ya yanlış ya da tamamen uydurma. İletişim Başkanlığı'nın dediği gibi, "Panik yapmayın ama dikkatli olun!"
Deprem Dedikodusu Sosyal Medyayı Sarstı
Son depremlerin ardından, sosyal medya adeta bir 'dedikodu pazarı'na dönüştü. Kimi "Fay hattı kaydı" diyor, kimi "Büyük deprem geliyor" diye paylaşımlar yapıyor. Gerçek şu ki, bu tür asılsız iddialar sadece korkuyu büyütüyor.
İletişim Başkanlığı'nın açıklaması net: "Resmi kurumlar dışındaki kaynaklara itibar etmeyin." Yani komşunuzun kuzeninin yeğeninin okuduğu jeoloji kitabına göre hareket etmeyin!
Yanlış Bilgi Nasıl Yayılıyor?
- Korku tüccarları: "Büyük deprem geliyor" diyenler
- Dikkat çekmek isteyenler: "Ben demiştim"ciler
- İyi niyetli ama bilgisiz paylaşımlar: "Şu dua okunursa deprem olmaz" diyenler
Aslında hepsinin ortak noktası var: İnsanların korkularını istismar ediyorlar. Oysa deprem gibi ciddi bir konuda, bilimden ve resmi açıklamalardan şaşmamak gerekiyor.
Ne Yapmalı?
Önce derin bir nefes. Sonra şunları hatırlayın:
- AFAD ve Kandilli gibi resmi kurumların açıklamalarını takip edin
- Sosyal medyada gördüğünüz her bilgiyi sorgulayın
- Şüpheli paylaşımları Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'ne bildirin
Unutmayın, deprem değil bilgisizlik öldürür. Yanlış bilgi, panikten daha tehlikeli olabilir. Bu yüzden sakin kafayla hareket etmekte fayda var - hem gerçek hem de mecazi anlamda!
