
Güneşin kavurucu sıcaklığı altında, alevlerin hışırtısıyla boğuşan bir grup insan... Kimisi ter içinde, kimisinin yüzünde is dumanından siyah lekeler. Ama hepsinin gözlerinde aynı ışık: Vatan aşkı.
Son yılların en zorlu orman yangınlarıyla mücadelede adeta birer kahramana dönüşen itfaiye ekipleri ve gönüllüler, Türkiye'nin ciğerlerini korumak için gece gündüz demeden çalışıyor. "Biz bu toprakları canımızdan çok seviyoruz" diyen bir itfaiye erinin sözleri, hepsinin ortak duygusunu özetliyor sanki.
Ateşle Dans
Yangın söndürme çalışmaları sırasında yaşananlar gerçekten insanın tüylerini diken diken ediyor. Bir ekip üyesi anlatıyor: "Alevler öyle bir hızla yayılıyor ki, bazen nefes alacak vakit bile bulamıyorsun. Ama geri çekilmek aklımızın ucundan bile geçmiyor."
- 40 dereceyi aşan sıcaklık
- Nefes kesen duman
- Uykusuz geçen geceler
Ve bütün bu zorluklara rağmen, tek bir ağacı bile kurtarmanın verdiği tarifsiz mutluluk... (Kim bilir kaç kuşun, kaç sincabın evini kurtardılar?)
Gönüllülerin Destansı Mücadelesi
Yangın bölgelerine koşan sadece resmi ekipler değil. Ellerinde kova, sırtlarında su bidonlarıyla gelen yüzlerce gönüllü - belki de bu ülkenin en büyük zenginliği. Mahalle bakkalından üniversite öğrencisine, emekli öğretmenden ev hanımına kadar herkes seferber olmuş durumda.
Bir gönüllü kadın, "Çocuklarımızın geleceği için buradayız" derken gözlerindeki kararlılık her şeyi anlatıyor aslında. Yangın söndürme çalışmaları sırasında yaşanan dayanışma örnekleri ise insanı hem duygulandırıyor hem de gururlandırıyor.
Teknoloji ve İnsan Gücünün Uyumu
Yangınlarla mücadelede artık teknoloji de önemli bir rol oynuyor. İHA'lar sayesinde yangın hatları daha hızlı tespit edilebiliyor. Ama son sözü yine insan azmi söylüyor. "Makinalar yardımcı olabilir ama yangını söndüren insanın iradesidir" diyor bir ekip şefi.
Bu mücadelenin belki de en çarpıcı yanı: Kimse bir kahraman olduğunu düşünmüyor. Hepsi "Vatanımız için yapmamız gereken buydu" diyerek geçiştiriyor yaptıklarını. İşte gerçek vatanseverlik bu olsa gerek...