
Dün akşam saatlerinde İstanbul'un gündemine düşen bir olay, kent güvenliğine dair yeni soru işaretleri doğurdu. Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in ikamet ettiği binanın önünde, adeta bir gerilim filminden fırlamışçasına garip hareketler sergileyen iki birey, çevredekilerin dikkatini çekmeyi başardı.
Olay yerine hızla intikal eden polis ekipleri -ki bu kadar hızlı olmaları takdir edilesi- söz konusu şahısları derhal kontrol altına aldı. İnanın, o anları yaşayanlar için oldukça tansiyon yükseltici dakikalardı.
Yapılan ilk incelemelerde, gözaltına alınan bu ikilinin üzerinde -ne yazık ki- herhangi bir silah veya patlayıcı maddeye rastlanmadı. Fakat şüphe uyandırıcı davranışlarının ardında yatan gerçek motivasyon, emniyetin sorgu masasında gün yüzüne çıkacak gibi görünüyor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, olayla ilgili soruşturmanın titizlikle sürdürüldüğü vurgulandı. "Adliye camiasının önemli isimlerinin güvenliği bizler için son derece önemli" denilen açıklamada, benzeri olaylara karşı da maksimum dikkat gösterildiğinin altı çizildi.
Peki ya sonrası? Gözaltına alınan bu iki şüphelinin ifadeleri neleri gösteriyor? Bunları öğrenmek için sabırsızlanıyoruz doğrusu. Savcı Gürlek hakkında herhangi bir tehdit olup olmadığı ise merak konusu olmaya devam ediyor.
İstanbul'da yaşanan bu tür hadiseler, aslında güvenlik aparatımızın ne denli hassas çalıştığını gösteriyor. Unutmayalım ki, kanunun üstünlüğünü sağlamakla yükümlü kişilerin güvenliği, aslında hepimizin güvenliği demek.