Gözlerinizi kapatın ve 2002 yılının o puslu Aralık akşamını hayal edin. Ankara'nın soğuk rüzgarları, Çayyolu'ndaki bir evin önünde trajik bir sahneye tanıklık ediyordu. Necip Hablemitoğlu - o dönemin en keskin kalemlerinden biri - arabasına yönelirken bilmediği bir şey vardı: Tarih yazacak bu olay, yıllar sonra bile konuşulacaktı.
Karanlık Bir Gece ve Asla Unutulmayacak Anlar
O gece saatler 23:00'ı gösterdiğinde, sessiz sokak bir silah sesiyle çalkalandı. Hablemitoğlu, başına aldığı kurşunlarla yere yığıldı. Olay yerine ilk ulaşan komşular, kanlar içindeki yazarı hastaneye yetiştirmeye çalıştı. Ancak ne yazık ki her şey için çok geçti.
Peki neden? İşte asıl soru bu. Yıllar sonra ortaya çıkan belgeler, bu suikastın basit bir cinayet olmadığını gösteriyor. FETÖ'nün karanlık dehlizlerinde planlanmış bir operasyon olduğu iddiaları giderek güç kazanıyor.
Deliller Konuşuyor: İşte O Çarpıcı Belgeler
Savcılık dosyalarında yer alan bazı ifadeler tüyler ürpertici:
- Suikasttan 3 gün önce şüpheli bir telefon görüşmesi
- Olay yerinden kaçan bir aracın plakasına dair çelişkili ifadeler
- FETÖ'nün o dönemki yapılanması içinde yer alan isimlerle bağlantılar
Bir tanık ifadesinde, "O gece orada olmamam gerekiyordu" diyor ve ekliyor: "Ama kader işte... Gördüklerim hiç aklımdan çıkmıyor."
20 Yıl Sonra Gelen İtiraflar
Geçtiğimiz hafta mahkemeye sunulan yeni deliller, davayı tekrar gündeme taşıdı. FETÖ'nün hücre yapılanması içinde yer aldığı iddia edilen bir isim, şok edici itiraflarda bulundu. "O dönem bize verilen emirler çok nettir" diyen şahıs, suikastın örgüt içinde planlandığını ima etti.
Ankara Adliyesi'ndeki duruşmada, savcılık tarafından sunulan dijital veriler de dikkat çekti. Hablemitoğlu'nun öldürülmeden önceki son günlerinde sürekli takip edildiğini gösteren bulgular, davayı daha da karmaşık hale getiriyor.
Peki bu cinayet neden işlendi? Uzmanlar, Hablemitoğlu'nun FETÖ ile ilgili yaptığı araştırmaların örgütü rahatsız ettiği görüşünde. "Birileri susturulmak istendi" diyen bir güvenlik yetkilisi, "Ama gerçekler her zaman su yüzüne çıkar" sözleriyle olaya dair umudunu koruyor.
Bir Cinayetin Anatomisi: İşte Bilinmeyenler
Olayın üzerinden 20 yıldan fazla zaman geçti. Ancak aile avukatlarının ısrarlı takibi sayesinde dosya hiç kapanmadı. Son gelişmeler, davada yeni bir sayfa açılacağını gösteriyor.
Eski bir emniyet müdürünün ifadesi ise durumu özetler nitelikte: "Bu ülkede bazı dosyalar hiç kapanmaz. Hablemitoğlu davası da onlardan biri. Hakikat bir gün mutlaka ortaya çıkacak."
