
İnsanın kanını donduran bir olay... Kardeşini markete gitmediği için ölesiye döven abi, adaletin eline düştü. Olay, adeta bir kâbusa dönüşen bir aile dramının son perdesiydi.
Olayın detayları tüyleri diken diken ediyor. Küçük kardeş, abisinin "market alışverişini yapmadı" gerekçesiyle başlattığı öfke nöbetinde can verdi. Komşuların çığlıkları yetiştiğinde iş işten geçmişti bile.
Şiddetin Sınırı Yok
Polis ekipleri olay yerine ulaştığında manzara içler acısıydı. Genç kızın vücudundaki morluklar, abisinin ne denli bir öfke patlaması yaşadığının kanıtı gibiydi. İşin en trajik yanı? Market bahanesi sadece bir bahane miydi, yoksa zaten biriken öfkenin son damlası mı?
Mahalle sakinleri olay anını anlatırken hâlâ titriyorlar: "Bağırtıları duyduk ama aile içi mesele diye karışmadık" diyen bir komşu, pişmanlığını gizleyemiyor.
Adalet Yerini Buldu
Katil abi, olay yerinden kaçmayı bile denemeden yakalandı. Savcılık ifadesinde "Pişmanım" dese de, bu sözler artık çok geç kalınmış bir itiraftan ibaret. Mahkeme, "ağırlaştırılmış müebbet" istemiyle dosyayı hazırlıyor.
Psikiyatristlerin değerlendirmesi çarpıcı: "Bu tür vakalarda fail, genellikle uzun süredir bastırılmış öfke patlaması yaşıyor." Peki ya önlenebilir miydi? Aile içi şiddet uyarılarına rağmen neden hâlâ bu tür olaylar yaşanıyor?
Uzmanların uyarısı net: "Şiddet sarmalı kırılmazsa, bu tür trajediler tekrarlanacak." Toplum olarak hepimizin üzerine düşen sorumluluklar var - belki de en acı ders bu.