İstanbul'da Adliye Skandalı! İmamoğlu Durusmasında Fotoğraf Çekenler Hakkında Soruşturma Başlatıldı
İmamoğlu Duruşmasında Fotoğraf Çekenlere Soruşturma

İstanbul Adliyesi'nde dün yaşananlar, adliye güvenliği konusunu yeniden ateşledi. Ekrem İmamoğlu'nun devam eden davası öncesi adliye koridorları adeta bir medya sirkine dönüştü. Kalabalığın içinde kim olduğu belirsiz kişiler, cep telefonlarıyla kontrolsüzce fotoğraf ve video çekimi yaptı.

O anların görüntüleri sosyal medyada hızla yayılırken, adliye yetkilileri harekete geçmek zorunda kaldı. Çünkü bu görüntüler sadece bir izdihamdan ibaret değildi; aynı zamanda ciddi bir yasal ihlaldi.

Güvenlik Zafiyeti Mi, Organize Bir Plan Mı?

Olayın en dikkat çekici yanı, adliye güvenlik görevlilerinin bu kaotik ortama müdahale etmekte gecikmesiydi. Kimileri bunu bir güvenlik zafiyeti olarak görürken, bazı gözlemciler ise daha organize bir planın parçası olabileceğini düşünüyor. Neden mi? Çünkü normal şartlarda adliye koridorlarında bu tür kontrolsüz eylemlere asla izin verilmez.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili soruşturma başlattığını duyurdu. Savcılık, "adliye düzenini bozmak" ve "görevi kötüye kullanmak" suçlarından soruşturma yürütüyor. Peki bu soruşturma nereye varacak? İşte herkesin merak ettiği soru bu.

Fotoğraf Çekenlerin Akıbeti Ne Olacak?

Soruşturma kapsamında, olay anındaki görüntülerin incelendiği ve fotoğraf çeken kişilerin tespit edilmeye çalışıldığı belirtiliyor. Eğer tespit edilirlerse, bu kişiler hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca işlem yapılacak.

Adliye içinde izinsiz görüntü almanın cezası hafife alınacak gibi değil. Özellikle de duruşma salonlarına yakın bölgelerde yapıldığında... Bu, sadece bir disiplin sorunu değil, aynı zamanda yargı sürecinin tarafsızlığını ve gizliliğini ihlal riski taşıyan ciddi bir suç.

İmamoğlu'nun avukatları da konuya tepki gösterdi. "Yargı bağımsızlığı ve adil yargılanma hakkının ihlali" vurgusu yaparak, olayın ciddiyetine dikkat çektiler. Zaten olayın sosyal medyada bu kadar yayılması da durumun vahametini gösteriyor.

Peki Ya Sonrası?

Bu olay, aslında sadece İstanbul Adliyesi'nin değil, Türkiye'deki tüm adliyelerin güvenlik protokollerini gözden geçirmesi gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Çünkü adliyeler, sıradan kamu binaları değil; yargının tecelli ettiği, hassas dengelerin olduğu mekanlar.

Sonuç olarak, dün yaşananlar sadece birkaç fotoğraf karesinden ibaret değil. Aslında bu, yargı süreçlerine olan saygının ve adliye kurallarının ne derece önemsendiğine dair çarpıcı bir örnek. Soruşturmanın sonuçlarını hep birlikte göreceğiz ama bir gerçek var ki: Adliyelerdeki güvenlik ve disiplin konusu artık daha fazla görmezden gelinemez.