İşte insanın kanını donduran bir olay daha... Nazlı, masumiyetin simgesi gibiydi belki de. Ama hayat, bazen en beklenmedik anlarda korkunç bir yüzünü gösteriyor. Yemek sofrasında, güvenliğini hissettiği bir anda, merhametsiz bir saldırıya uğradı.
O anları düşünmek bile insanın içini acıtıyor. Bir yanda sıcak yemek kokusu, diğer yanda soğuk bir şiddetin gölgesi. Nazlı'nın son anları, tanıkların anlattıklarına göre adeta bir kabus gibiydi.
Şiddetin Soğuk Yüzü
Olayın detayları yavaş yavaş aydınlanıyor ama her yeni bilgi, yürekleri biraz daha burkuyor. Belki de en acı olanı, bunun sıradan bir günde, sıradan bir sofrada yaşanmış olması. İnsan, "Neden?" diye sormaktan kendini alamıyor.
Komşuların anlattıklarına göre, o akşam her şey normal görünüyordu. Ta ki o korkunç çığlıklar duyulana kadar. Sonrası? Sonrası zaten hepimizin tahmin edebileceği gibi: Acı, gözyaşı ve bitmek bilmeyen sorular...
Adalet Arayışı
Şimdi herkesin aklında aynı soru: Bu vahşetin failleri hak ettikleri cezayı alacak mı? Yetkililer konuyla ilgili soruşturmanın titizlikle sürdürüldüğünü belirtiyor ama Nazlı'nın ailesi ve sevenleri için bu süreç bir işkenceye dönüşmüş durumda.
Uzmanlar, bu tür olayların toplum psikolojisi üzerindeki etkilerine dikkat çekiyor. "Artık kimse kendi evinde bile güvende hissetmiyor" diyen psikologlar, toplumsal şiddetin ulaştığı boyutlara dikkat çekiyor.
