
Düşünsenize, dünyaya geleli tam bir yıl olmuş ama hâlâ resmi bir ismi bile yok. Üstelik nüfus kaydı dahi bulunmuyor. Adeta görünmez bir çocuk gibi yaşıyor. Peki nasıl olur da böyle bir şey mümkün olabilir? Cevabı duyanların şaşkınlığı ise tarifsiz.
Olayın merkezinde, doğduğu günden beri devlet kayıtlarında var olmayan küçük bir bebek var. Ailesi, ona isim koymak için gerekli olan resmi süreçleri başlatamıyorlar—ama nedeni hiç de tahmin edeceğiniz gibi değil.
İşin Arkasında Yatan Çarpıcı Gerçek
Durum öyle sıradan bir bürokrasi hatası ya da unutkanlık değil. Aslında meselenin kökeninde yatan şey, yasal bir kördüğüm. Aile, bebeğin nüfusa kaydı için gerekli belgelere sahip olsa da, kimliği olmayan bir bireyin varlığını kanıtlamakta zorlanıyor. Bu da her şeyi içinden çıkılmaz hale getiriyor.
Bölge sakinleri ve sosyal çevre ise durumu ancak son aylarda fark etti. Komşular, "Bebeği görüyorduk ama ismini hiç duymamıştık. Sonradan öğrendik ki resmen yokmuş!" diyor. İnsan şaşırmadan edemiyor, değil mi?
Peki Ya Devlet Kurumları Ne Diyor?
Yetkililer konuya ilişkin açıklama yapmaktan kaçınsalar da, bazı kaynaklar mevzuat açığının işaretini veriyor. Özellikle doğum belgesi ve kimlik başvurusu arasındaki süreçte ortaya çıkan bir boşluk, aileleri çıkmaza sürükleyebiliyor. Tabii bu durumda en çok zararı bebekler görüyor.
Sonuç olarak, küçük bebek şu an sağlık hizmetlerinden eğitime kadar pek çok temel haktan mahrum. Ailesi ise çözüm arayışında… Onların mücadelesi, aslında birçok ailenin sessizce yaşadığı bir soruna da ışık tutuyor.
Umarız en kısa sürede bu sevimli minik, bir isme ve kimliğe kavuşur. Çünkü her çocuğun bir hikayesi olmalı—ama bu kadar trajik değil.