
Gözlerini kırpmadan işlenen bir cinayet... Peki ya fail dedikleri, daha dün sokaklarda top koşturan bir çocuksa? İşte bu hikaye, toplum olarak yüzleşmekten kaçındığımız gerçekleri gözler önüne seriyor.
Mahallelinin "uslu çocuk" diye tanıdığı 15 yaşındaki E.T., şimdi ağır bir suçlamayla karşı karşıya. Savcılık iddianamesinde, kurbanın son anlarını anlatırken kelimeler bile titriyor adeta. "Planlı ve soğukkanlı" diye nitelendirilen eylem, aslında ne kadar da plansızmış meğer...
Bir Anda Her Şey Değişti
O gün her şey normal başlamıştı aslında. Sabah okula giden, öğlen annesinin hazırladığı sandviçi yiyen bir çocuktan bahsediyoruz. Ta ki o silah eline geçene kadar. Komşuların anlattıkları ise tüyler ürpertici: "Bir anda patlamalar duyduk, sonra çığlıklar..."
Psikologların değerlendirmesi çarpıcı: "Bu yaştaki bir bireyin böyle bir eylemi tek başına planlaması neredeyse imkansız." Peki kim, neden sürükledi bu çocuğu karanlığa?
Mahkeme Salonundaki Şok Edici İtiraflar
Duruşmada söylenenler, aslında hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını kanıtlıyor adeta. Savunma avukatının vurguladığı gibi: "Bu bir çocuğun trajedisidir, toplumun ayıbıdır."
- Oyun oynadığı parkta tanıştığı kişiler
- Sosyal medyada maruz kaldığı şiddet içerikleri
- Aile içi iletişimsizlik
Uzmanlar, bu faktörlerin bir araya gelmesinin adeta bir "patlamaya" zemin hazırladığını belirtiyor. Peki biz yetişkinler olarak bu yangında ne kadar payımız var?
Mahkeme heyetinin kararı beklenirken, bir gerçek var ki hepimizin yüzleşmesi gerekiyor: Çocuklarımızı kaybediyoruz. Hem de göz göre göre...